27 Mayıs 2008
24 Mayıs 2008
LÂFA BAK, BERİ GEL...
“Siyasal krizler gazete başlıkları ile çıkartılıyor.”
Lâfa bak: Başka nerede çıkartılacaktı? Türkiye’de gazete dahil, tüm medya artık manipülasyon aracı olmuş durumda. Bunu bilmeyen yok. Siyasal işetişimi gazete manşeti ya da TV “enkıromen”inin söylemi olarak algılamak, eskidi artık. Çünkü, gazete artık kitle iletişiminin amiral gemisi değil, her ne kadar bizdeki Hürriyet varakı bu adla anılsa da. İşin içinde Internet de var. Siyasal krizlerin kamuya yansımasının hâla kitle iletişim araçları ile olduğu aşikârane sözünün arkasında yatan dinamikleri göstermek asıl mesele. Hâttâ, “dünyayı yorumlamak değil, onu değiştirmek” (11. tez) asıl sorun.
Başlıktaki malum-u ilam söz ancak illet-işim yapanlar tarafından söylenebilir. Unutulmamalıdır ki, gazete, 19. yy’ın iletişim aracıdır, 21. yy’ın değil. Dünyanın en önemli devrimi, Ekim 1917’de, Lenin tarafından tanımlandığı gibi, “gazete” aracılığı ile yapılmıştır. Günümüz ise televizyon çağı bile değil, Internet çağıdır. Yani, yukarıdaki tebliğ’i yazan kişi, iki teknoloji öncesinde takılı kalmış gibi görünüyor.
Bu konuda, bu ay yayınlanan, MEDYA, TÜRKİYE’YE DÜŞMAN YETİŞTİRİYOR kitabıma bakılabilir. http://www.ideefixe.com/kitap/tanim.asp?sid=ELPL5FT1IT5T16H5D718
Bir de lâfın devamı var. Bu l’afı sarfeden bir kişi nerede çalışıyor olabilir, düşünün bir: “21. yüzyılda siyasal yönlendirme için suni krizlerin gazete başlıkları ile çıkartılmaktadır ve insanlar kobay olarak kullanılarak sosyal sorumluluk projelerinde çalıştırılmaktadır.” Bu iki l’afın birarada söylenmesi ne âlakaysa? Daha başka inciler de var, tebliğde, metin yayınlandığında aktarır ve bilimsel eleştiri ve ikâza tabi tutarız.
Tabii, “sosyal sorumluluk projelerinde kobay olarak kullanılan kişiler” kimlerdir, bu soruyu da sormak ve cevap vermek bilimsel etiğin bir görevidir. Bu sorunun cevabını fakültedeki arkadaşlara havale ediyorum.
Prof. Dr. Veysel Batmaz
Kaynak: http://www.istanbul.edu.tr/duyurular/duyuru_icerik.php?1344 Bizim Gazate
‘Siyasal krizler, gazete başlıklarıyla çıkarılıyor’
Lâfa bak: Başka nerede çıkartılacaktı? Türkiye’de gazete dahil, tüm medya artık manipülasyon aracı olmuş durumda. Bunu bilmeyen yok. Siyasal işetişimi gazete manşeti ya da TV “enkıromen”inin söylemi olarak algılamak, eskidi artık. Çünkü, gazete artık kitle iletişiminin amiral gemisi değil, her ne kadar bizdeki Hürriyet varakı bu adla anılsa da. İşin içinde Internet de var. Siyasal krizlerin kamuya yansımasının hâla kitle iletişim araçları ile olduğu aşikârane sözünün arkasında yatan dinamikleri göstermek asıl mesele. Hâttâ, “dünyayı yorumlamak değil, onu değiştirmek” (11. tez) asıl sorun.
Başlıktaki malum-u ilam söz ancak illet-işim yapanlar tarafından söylenebilir. Unutulmamalıdır ki, gazete, 19. yy’ın iletişim aracıdır, 21. yy’ın değil. Dünyanın en önemli devrimi, Ekim 1917’de, Lenin tarafından tanımlandığı gibi, “gazete” aracılığı ile yapılmıştır. Günümüz ise televizyon çağı bile değil, Internet çağıdır. Yani, yukarıdaki tebliğ’i yazan kişi, iki teknoloji öncesinde takılı kalmış gibi görünüyor.
Bu konuda, bu ay yayınlanan, MEDYA, TÜRKİYE’YE DÜŞMAN YETİŞTİRİYOR kitabıma bakılabilir. http://www.ideefixe.com/kitap/tanim.asp?sid=ELPL5FT1IT5T16H5D718
Bir de lâfın devamı var. Bu l’afı sarfeden bir kişi nerede çalışıyor olabilir, düşünün bir: “21. yüzyılda siyasal yönlendirme için suni krizlerin gazete başlıkları ile çıkartılmaktadır ve insanlar kobay olarak kullanılarak sosyal sorumluluk projelerinde çalıştırılmaktadır.” Bu iki l’afın birarada söylenmesi ne âlakaysa? Daha başka inciler de var, tebliğde, metin yayınlandığında aktarır ve bilimsel eleştiri ve ikâza tabi tutarız.
Tabii, “sosyal sorumluluk projelerinde kobay olarak kullanılan kişiler” kimlerdir, bu soruyu da sormak ve cevap vermek bilimsel etiğin bir görevidir. Bu sorunun cevabını fakültedeki arkadaşlara havale ediyorum.
Prof. Dr. Veysel Batmaz
Kaynak: http://www.istanbul.edu.tr/duyurular/duyuru_icerik.php?1344 Bizim Gazate
‘Siyasal krizler, gazete başlıklarıyla çıkarılıyor’
21 Mayıs 2008
VEKİL DEKANLIK İPTALİNİ DANIŞTAY DA ONAYLADI
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünün, 09.01.2007-26.06.2007 tarihleri arasında Prof. Dr. Suat GEZGİN'in İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndeki Vekil Dekanlığının İstanbul 3. İdare Mahkemesi tarafından iptalinin Danıştay'da temyizen bozulması yönündeki YD itirazını, Danıştay 8. Dairesi ret etti. Böylece, Vekil Dekanlık tam anlamıyla Danıştay'ca da iptal edilme yoluna girdi. Bu dönem, artık hukuken YOK HÜKMÜNDEDİR. İlgililere, Rektörlüklere ve YÖK'e duyurulur. Danıştay'ın kararı artık içtihat haline gelecek. Artık hiç bir Rektörlük Vekil Dekanlık ataması yapamaz hale gelecek.
Prof. Dr. Suat GEZGİN'in bu dönemde yaptığı tüm işlemler de iptal edilebilir hale dönüştü.
DEKAN, TIP PROFESÖRLERİNE KAPIYI KAPATTI
KENDİ PROFESÖRLERİNE BİLE DUYARSIZ OLAN TIP FAKÜLTELERİ ÜNİVERSİTE DIŞINA ÇIKARTILSIN
20 Mayıs 2008 günü, saat 11:30’da, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığına, gündemde olan TAM GÜN YASASI’nın, genelde tüm tıp fakültelerini ve özelde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni nasıl etkileyeceğini tartışmak ve çözüm önerileri üzerinde toplu görüş birliğine varmak için Cerrahpaşa’da görevli 50 kıdemli profesör Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığına geldiler. Dekanlık kendilerini bir üst kattaki konferans salonuna aldı. Elli profesör tam bir saat bekledikten sonra, ne Dekan’ın, ne de Dekan yardımcılarından birinin toplantıya gelmediğini görünce, dağıldılar.
Kendi profesörlerine bile duyarsız kalan yönetimlerden en fazla tıp fakülteleri zarar görüyor. Özellikle tıp öğrencileri sahipsiz. Fakültelerde verimli eğitim öğretim yapılamıyor. Türkiye'de elli bin hekime ihtiyaç varken, tıp fakültelerinde her bir tıp öğretim üyesine sadece 1.8 öğrenci düşüyor. Profesörlerden asistanlara kadar çalışanlar geleceklerinden kuşkulu. 180’e yakın Cerrahpaşa öğretim üyesine Rektörlük, yurtdışı izinler için disiplin soruşturması açtı.
Toplantılarına Dekan veya yardımcılarından hiçbirinin katılmadığı, soruşturmalardan bunalan ve iş göremez hale gelen duyarlı tıp profesörlerine sesleniyoruz:
Çözüm: İstanbul Üniversitesi’nde, daha önce yönetim görevi almamış, tıp dışından bir meslekdaşın Rektör olmasıdır.
Daha sonraki süreçte, tıp fakültelerinin kendi içlerinde daha verimli olmaları için, üniversitenin diğer bilimsel alanlarına karışmaları önlenerek, bağımsız bir Sağlık Bilimleri Üniversitesi haline getirilmeleridir:
Çözüm: Tıp, Veteriner, Eczacılık ve Diş Hekimliği ve Hemşirelik fakültelerinin ayrı bir üniversiter bünyede toplanmalarıdır.
Bu konuda, isteklerine Rektörlük ve Dekanlıkça kapı kapanmış tıp profesörü ve doçenti arkadaşlara, tüm öğretim üyelerine Vistilef açıktır.
Tıp fakültelerinin sorunları ve “yeni Rektörlük” ile ilgili görüşleri Vistilef’te tartışmaya davet ediyoruz.
20 Mayıs 2008 günü, saat 11:30’da, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığına, gündemde olan TAM GÜN YASASI’nın, genelde tüm tıp fakültelerini ve özelde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni nasıl etkileyeceğini tartışmak ve çözüm önerileri üzerinde toplu görüş birliğine varmak için Cerrahpaşa’da görevli 50 kıdemli profesör Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığına geldiler. Dekanlık kendilerini bir üst kattaki konferans salonuna aldı. Elli profesör tam bir saat bekledikten sonra, ne Dekan’ın, ne de Dekan yardımcılarından birinin toplantıya gelmediğini görünce, dağıldılar.
Kendi profesörlerine bile duyarsız kalan yönetimlerden en fazla tıp fakülteleri zarar görüyor. Özellikle tıp öğrencileri sahipsiz. Fakültelerde verimli eğitim öğretim yapılamıyor. Türkiye'de elli bin hekime ihtiyaç varken, tıp fakültelerinde her bir tıp öğretim üyesine sadece 1.8 öğrenci düşüyor. Profesörlerden asistanlara kadar çalışanlar geleceklerinden kuşkulu. 180’e yakın Cerrahpaşa öğretim üyesine Rektörlük, yurtdışı izinler için disiplin soruşturması açtı.
Toplantılarına Dekan veya yardımcılarından hiçbirinin katılmadığı, soruşturmalardan bunalan ve iş göremez hale gelen duyarlı tıp profesörlerine sesleniyoruz:
Çözüm: İstanbul Üniversitesi’nde, daha önce yönetim görevi almamış, tıp dışından bir meslekdaşın Rektör olmasıdır.
Daha sonraki süreçte, tıp fakültelerinin kendi içlerinde daha verimli olmaları için, üniversitenin diğer bilimsel alanlarına karışmaları önlenerek, bağımsız bir Sağlık Bilimleri Üniversitesi haline getirilmeleridir:
Çözüm: Tıp, Veteriner, Eczacılık ve Diş Hekimliği ve Hemşirelik fakültelerinin ayrı bir üniversiter bünyede toplanmalarıdır.
Bu konuda, isteklerine Rektörlük ve Dekanlıkça kapı kapanmış tıp profesörü ve doçenti arkadaşlara, tüm öğretim üyelerine Vistilef açıktır.
Tıp fakültelerinin sorunları ve “yeni Rektörlük” ile ilgili görüşleri Vistilef’te tartışmaya davet ediyoruz.
19 Mayıs 2008
BUGÜN 19 MAYIS
MARE NOSTRUM
En uzun koşuysa elbet Türkiye'de de Devrim,
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak...
En hızlısıydı hepimizin,
En önce gögüsledi ipi...
Acıyorsam sana anam avradım olsun,
Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!
BİR SİYASİNİN ŞİİRLERİ - SEKİZ
Bugün Ondokuz Mayıs, Mayısın ondokuzu!
Sen ey Türk ülkemizin geleceği,
Ulusumuzun gözbebeği,
Sen ey demir parmaklıklarda barfiks yapan
Ranzalarda parende atan
Sportmen ve kahraman Türk Gençliği
Önünde senin bütün kilit-bahirler açık
Ama her zaman Samsun'a çıkılmaz a
Bu sabah da avluda volta atmaya çık
CAN YÜCEL
En uzun koşuysa elbet Türkiye'de de Devrim,
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak...
En hızlısıydı hepimizin,
En önce gögüsledi ipi...
Acıyorsam sana anam avradım olsun,
Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!
BİR SİYASİNİN ŞİİRLERİ - SEKİZ
Bugün Ondokuz Mayıs, Mayısın ondokuzu!
Sen ey Türk ülkemizin geleceği,
Ulusumuzun gözbebeği,
Sen ey demir parmaklıklarda barfiks yapan
Ranzalarda parende atan
Sportmen ve kahraman Türk Gençliği
Önünde senin bütün kilit-bahirler açık
Ama her zaman Samsun'a çıkılmaz a
Bu sabah da avluda volta atmaya çık
CAN YÜCEL
17 Mayıs 2008
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'NDE REKTÖRLÜK YARIŞI BAŞLADI
Dört Yıldır AKLINIZ Neredeydi?
Vistilef, Tıpçı Rektör Adaylarını desteklememektedir.
Tıp Fakülteleri üniversite dışına çıkartılmalıdır.
Aşağıda, Rektörlük kampanyası olduğu belli olan bir duyuruyu, tüm İstanbul Üniversitesi çalışanları ve Vistilef kadroları için yayınlıyoruz:
İ.T.F'den İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyelerine Duyuru
Üniversitemiz Öğretim Üyelerinin kendileri ve birinci dereceden yakınlarının sağlık sorunları için Fakültemizce belirlenmiş aşağıdaki telefonlardan randevu talep etmeleri halinde kendilerine gerekli yardım sağlanacaktır.
Prof.Dr.Mustafa KEÇER
İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı
Dahili: 31614 / 31615
http://www.istanbul.edu.tr/duyurular/duyuru_icerik.php?1324
13 Mayıs 2008
VEKİL DEKAN ATAMASINA İDARE MAHKEMESİNCE İPTAL: YÖK ve REKTÖRLÜKLERİN ASİL'İN SÜRESİ BİTİMİNDE VEKİL DEKAN ATAMASI YAPMALARI HUKUKEN OLANAKSIZ .... Mahkeme Kararı için Tıklayın: http://vistilefhukuk.blogspot.com/
01 Mayıs 2008
EKATERİNBURG'DA İKİNCİ KONFERANS:
Ural Devlet Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi Dekanı Prof. Boris N. Lozovsky (ortada ayakta) ve Prof. Dimitry L. Strovsky, (sağda) bu yılki konferansı düzenlediler
Rusya-Ekaterinburg URAL DEVLET ÜNİVERSİTESİ’nde,
Rusya-Ekaterinburg URAL DEVLET ÜNİVERSİTESİ’nde,
29 Nisan 2008’de düzenlenen
Issues in Mass Communications 2: Mass Media and Information Security of Society
konulu konferansa, Türkiye’den, Prof. Dr. Ümit Atabek, Prof. Dr. Veysel Batmaz ve Doç. Dr. Gülseren Atabek katıldı.
Anglo-Amerikan ve Avrupa iletişim biliminin globalizasyon yutarmacası olarak, az gelişmiş ülkelere şırıngalıdığı, aslında üç beş global dev Amerikan medya şirketin kâr kapısı ve borçlanma ile kalkınma modelinin neo-liberal söylemi olan “iletişim özgürlüğü” safsatası yerine, Rusya-Ekaterinburg konferansında toplumun “enformasyon güvenliğinin” nasıl sağlanabileceği tartışıldı.
Konferans’ın ilki Antalya’da, 14-15 Mart 2007’de Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi ev sahipliğinde, Issues in Mass Communications 1: Non-Western Perspectives başlığı ile yapılmıştı. Konferansın üçüncüsü 2009 yılında İstanbul’da yapılacak.
Konferansa sunulan bildiriler şunlar:
Prof. Margarita Kovaleva, Information Agression: Definition and Its Structure
Dr. Greg Simons, Information Security and the Media in Contemprory Society
Dr. Gülseren Sendur-Atabek ve Dr. Seçil Deren van het Hof, Corporate Social Responsibility
Dr. Alexey Bykov, Journalism As a Control Lever in the Information Society
Prof. Elena Grunt, Information Culture: Supporting Information Security
Prof. Veysel Batmaz, Discourse Analysis As an Empirical Tool in Information Security
Prof. Dimitry Strovsky, Information Globalization
Oleg Shevtsov, The Opennes of the Regional Information Space
Dr. Evgeniya Gorina, The Image of the Hero: Political Instability
Dr. Irina Vochkova, Interperation and Responsibility
Dr. Yuri Chemyakin, Corporate Mass Media and nformation Security
Prof. Ümit Atabek, Mass Media and Advertising: The Turkish Version of a Problematic Relationship
Dr. Elina Bulatova, A Question of Information Safety in Advertising Discourse
Dr. Marina Myasnikova, Russian Mass Media Education Develepmet As an Information Security Factor
Dr. Galina Gerasimova, Two-Way Information in Public Relations
Konferansa sundukları bildirilerin yanısıra, Prof. Veysel Batmaz ve Prof. Ümit Atabek, birlikte ve ayrı ayrı, Ural Devlet Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi’nde, üç ayrı sınıfa ders verdiler ve bir tartışma grubu yönettiler. Daha önce aynı Fakülte’de Prof. Veysel Batmaz, 2006 yılında bir hafta ders vermişti:
Anglo-Amerikan ve Avrupa iletişim biliminin globalizasyon yutarmacası olarak, az gelişmiş ülkelere şırıngalıdığı, aslında üç beş global dev Amerikan medya şirketin kâr kapısı ve borçlanma ile kalkınma modelinin neo-liberal söylemi olan “iletişim özgürlüğü” safsatası yerine, Rusya-Ekaterinburg konferansında toplumun “enformasyon güvenliğinin” nasıl sağlanabileceği tartışıldı.
Konferans’ın ilki Antalya’da, 14-15 Mart 2007’de Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi ev sahipliğinde, Issues in Mass Communications 1: Non-Western Perspectives başlığı ile yapılmıştı. Konferansın üçüncüsü 2009 yılında İstanbul’da yapılacak.
Konferansa sunulan bildiriler şunlar:
Prof. Margarita Kovaleva, Information Agression: Definition and Its Structure
Dr. Greg Simons, Information Security and the Media in Contemprory Society
Dr. Gülseren Sendur-Atabek ve Dr. Seçil Deren van het Hof, Corporate Social Responsibility
Dr. Alexey Bykov, Journalism As a Control Lever in the Information Society
Prof. Elena Grunt, Information Culture: Supporting Information Security
Prof. Veysel Batmaz, Discourse Analysis As an Empirical Tool in Information Security
Prof. Dimitry Strovsky, Information Globalization
Oleg Shevtsov, The Opennes of the Regional Information Space
Dr. Evgeniya Gorina, The Image of the Hero: Political Instability
Dr. Irina Vochkova, Interperation and Responsibility
Dr. Yuri Chemyakin, Corporate Mass Media and nformation Security
Prof. Ümit Atabek, Mass Media and Advertising: The Turkish Version of a Problematic Relationship
Dr. Elina Bulatova, A Question of Information Safety in Advertising Discourse
Dr. Marina Myasnikova, Russian Mass Media Education Develepmet As an Information Security Factor
Dr. Galina Gerasimova, Two-Way Information in Public Relations
Konferansa sundukları bildirilerin yanısıra, Prof. Veysel Batmaz ve Prof. Ümit Atabek, birlikte ve ayrı ayrı, Ural Devlet Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi’nde, üç ayrı sınıfa ders verdiler ve bir tartışma grubu yönettiler. Daha önce aynı Fakülte’de Prof. Veysel Batmaz, 2006 yılında bir hafta ders vermişti:
Prof. Dr. Veysel Batmaz, "Globalizasyon ve Medya Etkileri: Rusya ile Türkiye" başlıklı dersi, Ural Devlet Üniversitesi Uluslararası Gazetecilik Bölümü öğrencilerine verdi.
Bir tartışma grubu: Global Enformasyon Güvenliği Nasıl Sağlanır?
Prof. Veysel Batmaz (en solda) ve Prof. Ümit Atabek (sırtı dönük), Gazetecilik Fakültesi Uluslararası Gazetecilik Bölümü öğrencileri ile bir dersteProf. Atabek ve Prof Strovsky ile Doç. Dr. Atabek bir ders öncesinde...
Prof. Batmaz, "Empirical Discourse Analysis and Information Security" konulu dersi, Ekaterinburg Ural Devlet Üniversitesi Uluslararası Gazetecilik Bölümü'nün Fakülte üyelerine ve öğrencilerine anlatırken
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)