AA1 yine üfürmeye başladı. Bir de kıytırıktan tehdit ediyor... Prof. Dr. Veysel Batmaz ise diyor ki, "reytinglenmiş tıf tıfın dava'sı olmaz."
AA1'in 19.11.2008 tarihli yazısını okumak için tıklayın:http://www.bugun.com.tr/yazar.asp?yaziID=46384
AA1'in 20.11.2008 tarihli yazısını okumak için tıklayın: http://www.bugun.com.tr/yazar.asp?yaziID=46423
Rektör Adayı Prof. Dr. Veysel BATMAZ’ın, adeta “üniversite”nin içinde bulunduğu duruma çok benzer bulduğu Türkiye’deki medya yapısında en sağlıksız boyut olan reyting sistemi ile ilgili Zaman’daki röportajın ilk bölümü için lütfen tıklayın: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=758063&title=reyting-teroru-silahli-terorden-daha-tehlikeli
Veysel Batmaz'ın Nuriye Akman ile yaptığı Röportajı’ın 2. Bölümü için lütfen tıklayın: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=758401&title=reyting-olcme-sistemi-degisse-devletin-taslari-yerinden-oynar-2
Şimdi de aşağıdaki haberi okuyun: http://www.haber3.com/news_detail.php?id=424656
AGB ‘Sovyetler’den beter !
Türk televizyonlarının reyting ölçümlemeleri her gece önce neden İtalya’ya gidip öyle Türkiye’ye geliyor ?
19 Kasım 2008
HABER3.COM
Yazarlar, televizyon eleştirmenler, programcılar, ünlüler, yapımcılar.. Herkes reytinglerden şikayetçi.. Herkes reytinglerde “gizli bir el” olduğunu söylüyor.. En son, reytinglerde zaten birinci olan Kurtlar Vadisi yapımcılarının bile “reytinglerle oynuyorlar” açıklamasının ardından tartışma sürüyor..Milliyet gazetesinden Ali Eyüboğlu, Sabah’tan Yüksel Aytuğ ve Yeni Şafak’tan Bekir Hazar, yıllardır süren ve zaman zaman alevlenip sönen bu iddiaları şu günlerde daha çok gündem tutmaya çalışıyor.Bugün özellikle Bekir Hazar’ın köşe yazısı dikkat çekiyor. Hazar, Yüksel Aytuğ'un “AGB yönetimi şeffaf olmalıdır” çağrısına destek verirken, daha önce
Fehmi Koru’nun gündeme getirdiği bir soruyu da yineliyor: “Ortada kapılarını kapatmış bir kurum var. Hiçbir soru cevap bulamıyor. Ve bu kapalı kapılar ardındaki kurum Türkiye’nin seyirci profilini oluşturan reyting ölçümlerini yapıyor. Bu ölçümlere göre de program formatları belirleniyor. Bu formatlara göre de seyirci alışkanlıkları, kültürü, yaşam tarzı ortaya çıkıyor.Böylesine bir döngü içinde, merkezin tam ortasında yer alan en sorumlu kurum, Sovyetlerden beter bir kapalı kutu haline geliyor. Sovyetlerin sınırları kapalıydı. Vatandaşları ancak Doğu bloku ülkelerine gidebilirdi. Başka ülkelerde ne olduğunu bilen yoktu.AGB bu görüntüden süratle kurtulmalıdır. Tüm soruları açık yüreklilikle cevaplamadığı sürece öcü gibi kalmaya devam edecektir. Örneğin Fehmi Koru’nun gündeme taşıdığı “Deneklerden gelen veriler neden İtalya’ya gidip, orada işlem gördükten sonra Türkiye’ye dönüp açıklanıyor?. Aradan geçen saatlerde neler oluyor?” sorusundan başlayabilirler... Tabii başlayabilirlerse...”
http://www.haber3.com/news_detail.php?id=424656
20 Kasım 2008
09 Kasım 2008
08 Kasım 2008
İstanbul Üniversitesi 1 Kasım 1933’de Mustafa Kemal Atatürk ve Maarif Vekili Dr. Reşit Galip tarafından kurulmuştur. Mustafa Kemal’in 70. ölüm günününü anmayı zaten yok sayamayacak olan Rektörlük, Üniversitemizin Mustafa Kemal Atatürk tarafından kuruluşunun 75. yılını neden görmezlikten gelmektedir? Soruyoruz... Cevabını bekliyoruz...
Vistilef Tarih Grubu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)