Ev sahipliğini İstanbul Üniversitesi; organizasyonu ve teşrifatı İletişim Fakültesi yaptı. Kanepeler ve Şarap güzeldi.
(Prof. Dr. Nükhet Güz tarafından başlatılan ve Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu tarafından iki yıl yasaklanan “İletişim Fakültesi Başarılı İletişimciler Ödülleri” için Cemil Bilsel Salonuna gitmiştik. Orada, bu ödüllerin mücidinin Prof. Dr. Suat Gezgin (!) olduğunu öğrendik. Yani, Prof. Dr. Nükhet Güz değil, bu ödüllerin dağıtım fikri Dekan Suat Gezgin’den çıkmışmış. Pes doğrusu, bu kadar da atılmaz ki diyecektik ki, anladık ki, ödüller İletişim Fakültesi tarafından değil; Bakırköy Belediyesi tarafından veriliyormuş. Bunun fikri de Suat Gezgin’inmiş. Oysa dağıtılan basın bildirisinde bu ödüllerin 1993’ten bu yana verildiği yazılıydı. Ya bu tarih yanlıştı, ya da kapanışta yapılan anons yanlış... Belki de ve demek ki, her ikisi de doğruysa, bu yıl ödülün adı ve veren kuruluş değişmişti. Organizasyonu da İ.Ü. İletişim Fakültesi üstlenmişti.)
4 Mayıs 2006 tarihinde, Bakırköy Belediyesi’nce kararlaştırılıp, İstanbul Üniversitesinin ev sahipliğinde, İletişim Fakültesi teşrifatçılığı ile dağıtılan “Yılın Hep En İyi İletişimciler Ödül Töreni’nde” en anlamlı eleştirel müdahaleyi sevgili Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Mesut PARLAK hocamız yaptı. Tabii anlayana... Konuşmasında, iletişim ödüllerinin enflasyonundan ve etkilerini yitirdiğinden bahsetti ve medyanın İstanbul Üniversitesi’ne ne kadar yanlı ve yanlış yaklaştığını anlattı. İstanbul Üniversitesi’nin bilimsel kriterlerine güvendiğini söyledi ve Ödüllerle ilgili tek kelime söylemedi. Anlamlı ve güzel bir konuşmaydı.
Dekan Prof. Dr. Suat Gezgin, Bakırköy Belediyesi’nin verdiği iletişimciler ödüllerini sunarken öğrencilerin bu ödülleri bir araştırma sonucu belirlediğini belirtti, ancak bu araştırmanın yöntemini ve ne zaman yapıldığını söyleyemedi. Oysa, basın bildirisinde bunun anket yöntemiyle yapıldığı yazılıydı. Bu ne demekti? Anket yöntemi nasıl yapılmış ve kaç kişiye sorulmuştu? Bu anketler nerede saklanmıştı? Görmek isteyenler görebilir miydi?
Ödüller yine geçen yıl kazananlara gitmişti. Haydi haksızlık etmeyelim, bu yıl ödül kazanan iletişimciler (her ne demekse, sanki saksağanlar iletişim yapmıyorlarmış gibi), geçen yıl kazananların sadece % 90’nını oluşturuyordu. Her yıl aynı adamlara vermenin en makûl açıklaması "değişken" bir öğrenciler kitlesinin varlığı olmalıydı.
Tören, Yeşilçam filmlerinin şarkılarını kırk yıldır söyleyen Belkıs Özener’e verilen onur ödülü ile açıldı. Bu ödül, törenin tek anlamlı ödülüydü diyecektik ki, play-back olarak Belkıs Hanım’a üç de parça söyletilince, iş biraz komikleşti ve anlaşıldı ki, Necip Sarıcaoğlu’nun (TÜRSAK Yönetim Kurulu Üyesi) destekleri ile yapılmış olan CD’nin piyasada çok da satmış olsa da, İletişim Fakültesi “idarî kliği” tarafından kesinlikle bilinemeyeceği gerçeğinden de anlaşılacağı üzere, Belkıs Hanım’a kadirşinaslık yapan aslında Bakırköy Beledeyi Başkanı ve Fakültemizin Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Meltem Öztürk-Erzen’in eşi CHP’li Ateş Ünal Erzen’di. Kendisine bu iletişimsel kadirşinaslığı için teşekkür ederiz ve belirtiriz ki bizim teşekkürümüz önemlidir. Cevap bekleriz.
“İletişim dünyasının etkin ve başarılı çalışmalarını desteklemek, toplumsal duyarlılık sayılmalıdır” cümlesinin yer aldığı basın bildirisinin tören ile ilgili diğer kuruluşları ise ne yaptığını ve kim olduğunu bilemediğimiz TİTA ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çocuklarını Arabistan’da, pardon, ABD’de okutan Remzi Bey’in sahibi olduğu RAMSEY’di. Şunu da özellikle belirtmeliyiz ki, basın bildirisi bir İletişim Fakültesi’nden çıkmışa benzemiyordu. Nitekim, biz bu işi bilen ve okutan ve okutmakla da kalmayıp öğreten öğretim üye ve yardımcıları olarak, “İletişim dünyasının etkin ve başarılı çalışmalarını desteklemek, toplumsal duyarlılık sayılmalıdır” cümlesini anlamadığımızı da itiraf etmeliyiz. Toplumsal duyarlılığın medya tarafından gösterileceğini öğreten bir Fakülte’nin, kendini medya yerine koyarak bu duyarlılığı, bu duyarlılıktan yoksun olan medyaya göstermesini kınıyoruz. Fakat yanılıyor da olabiliriz: Bu duyarlılığı belki de ödülleri veren Bakırköy Belediyesi gösteriyordur, kim bilir?
Açıklıkla söylemeliyiz ki, bu tür ödül törenlerine ve her önüne gelene HEP ödül verilmesine karşıyız. Çünkü, bu medya, İletişim Fakültesine hiç bir katkıda bulunmuyor ve İstanbul Üniversitesi’ne, Sayın Rektörümüzün vurguladığı gibi yanlı davranıyor. Yansızlık, nesnellik ve toplumsal duyalılıktan yoksun bir medyaya biraz fazla yağ yakmış olmuyor muyuz?
İşin bir başka gerçeği de şu: Bu ödüller öyle iddia edildiği gibi öğrenciler tarafından verilmiyor. Bunun kanıtı hiç yok. Sadece bazı sınavlarda bazı anketler dağıtılıyor; ancak bunların gerçek cevaplarının sahiplerine bu ödüllerin gidip gitmediği hiç kimseye hiç bir aşamada açıklanmıyor.
Bir de işin hukuksal yönü var: Bir Fakülte adına verilen her hangi bir şey; bu Ödül, Diploma veya Sertifika olabilir, kararı Fakülte Yönetim Kurulu tarafından alınırsa verilebilir. Bu ödüllerin değil kararı, haberi bile Yönetim Kurulu’na verilmemiştir. İşte, bu ödül törenini düzenleyenleri hukuksal yaptırımdan kurtarmak için bu ödüllerin Bakırköy Belediyesi tarafından verildiğini söylüyoruz.
İşin özeti, bundan sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi bu tür ödülleri vermeyecektir. Bundan sonra, İletişim alanında bilimsel yapıtlara ve sanat eserlerine ödüller verilecek; bu ödüllerin seçilmesi de öğrencilerin de katıldığı nesnel ve yansız Jüriler tarafından gerçekleştirilecektir.
Bundan sonra herkes bilsin, MEME’ye (Mainstream Media= MM-MEME) ödül yok ! Buna tevesül edenleri, her yoldan önleyeceğiz... Bu Ödül Töreninde MEME dışında ödül alanları ise biz de kutluyor, sevgilerimizi sunuyoruz....
ÖNEMLİ NOT:
http://www.istanbul.edu.tr/ sitesindeki Üniversite içindeki birimlerin etkinliklerini duyuran Güncel Haberlerde bölümünde yer almayan bu Ödül Töreni, http://www.istanbul.edu.tr/iuha/index.php?tm=13&sahypa=habaroka&habarno=404 sitesinde, yani İstanbul Üniversitesi Haber Ajansı’nda vardı. Ancak, bu haberde Sayın Rektörümüzün konuşması tahrif edilmişti. Haberde, “İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, bu ödüllerin, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı “ödül enflasyonuna” karşın İÜ öğrencilerinin değerlendirdiği ödüllerden hiçbir zaman kuşku duymadığını söyledi.” dendiği halde, Rektörümüzün konuşmasında kuşku duymadığı, İstanbul Üniversitesi’nin bilimsel kriterleriydi... Ödül Töreni'ni İstanbul Üniversitesi Web Sitesinin Ana Sayfasında yer almamasını manidar buluyor ve kutluyoruz... İşte İUHA Web Sitesinde yer alan haber:
Genç iletişimciler başarılı iletişimcileri ödüllendirdi
İstanbul(İÜHA)- İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi öğrencilerinin oylarıyla belirlenen ve aralarında Ali Kırca, Can Dündar, Çağan Irmak, Hümeyra gibi isimlerin de bulunduğu “2005 Yılının Başarılı İletişimcileri Ödülleri” coşkulu bir törenle sahiplerine verildi. Törende yazılı basın, sinema, görsel medya, radyo ve kurumlar başlıkları altında 25 ödül dağıtıldı.
Gülistan Alagöz 04/05/2006 16:00Medya dünyasından tanınmış ve başarılı bir çok kişi ve kurumlarını öğrencilerinin oylarıyla belirleyen İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, bugün İÜ Fen Fakültesi Ord. Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu’nda düzenlenen törenle ödüllendirdi. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, bu ödüllerin, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı “ödül enflasyonuna” karşın İÜ öğrencilerinin değerlendirdiği ödüllerden hiçbir zaman kuşku duymadığını söyledi. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin, dünyanın ve Türkiye’nin yaşadığı politik, ekonomik, kültürel gelişmeler doğrultusunda yılın başarılı iletişimcilerini seçenlerin tamamen geleceğin iletişimcisi öğrenciler olduğunu söyledi. Gezgin, bu ödüllerin sahiplerini belirlerken öğrencilerin, ideallerindeki medya ile gerçek medyayı karşılaştırdıklarını belirterek, “Böylece kendi modellerine en yakın olan başarılı iletişimcilerini seçtiler. Bu ödülleri belirleyen gençler, geleceğin ödüllerine aday olacaklardır. Öğrencilerimle gurur duyuyorum” dedi. Ödüle değer görülen Yönetmen Çağan Irmak, geleceğin iletişimcilerine basın özgürlüğünü mankenlerin iç çamaşırında aramama tavsiyesinde bulundu. Ödüle değer görülenlerden Sanatçı Hümeyra ise “Hep üniversite okumak istedim, ama okuyamadım. Beni İstanbul Üniversitesi’nin bu ödülüyle bahtiyar ettiniz” diye konuştu. Ödül alanlardan Gazeteci Ali Kırca ise İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde halen ögrenci olduğunu anımsatarak, “Sınavlarım yaklaşıyor. Bu nedenle her yıl vermeme karşın bu yıl rektör beye ayrıca selamlarımı sunuyorum” espirisi yaptı. Kırca, ödülü atv haber bülteninde yayınladığı Kurtuluş Savaşı’nda sırtında mermi taşırken vurulan Türk kadını ile ilgili haber için aldığını düşünmek istediğini söyledi. Törene katılamayan Can Dündar’ın ödülünü yerine Ali Kırca aldı. Törende, trafik kazasında yaşamını yitiren spor programı yapımcı ve sunucusu Kenan Onuk da anıldı. Yılın Başarılı İletişimcileri Ödülleri, 1993 yılından bu yana dağıtılıyor. Bu yıl Bakırköy Belediyesi’nin ana sponsorluğu ile RAMSEY ve TİTA’nın hizmet sponsorluğunda düzenlenecek olan geleneksel ‘Yılın Başarılı İletişimcileri’ ödül törenini Baştacı adlı programın yapımcısı ve sunucusu Cansu Özdenak Kandemir sundu. Törende, Türk sinemasının gizli sesi Belkıs Özener, Yeşilçam filmlerinin şarkılarından derlenen “Sahibinin Sesinden” adlı albümünden üç şarkı seslendirdi. Ödül alan medya profesyonelleri, yapımlar ve kurumlar şunlar: -Yılın Haber Kanalı NTV. -Yılın Televizyon Kanalı CNBC-e. -Yılın Spor Programı 90 Dakika NTV. -Yılın Haber Portalı ntvmsnbc.com. -Yılın Tartışma Programı Siyaset Meydanı ATV. -Yılın Gazetesi Hürriyet. -Yılın Köşe Yazarı Can Dündar Milliyet. -Yılın Haber Bülteni NTV. -Yılın Haber Programı 5N 1K Cüneyt Özdemir.CNN Türk. -Yılın Yerli Radyo Kanalı Power Türk. -Yılın Yabancı Radyo Kanalı Power FM. -Yılın Erkek Haber Spikeri Ali Kırca ATV. -Yılın Bayan Haber Spikeri Sonay Dikkaya NTV. -Yılın Kitabı Şu Çılgın Türkler Turgut Özakman. -Yılın Müzik Kanalı Dream TV. -Yılın Talk Showu Beyaz Show Beyezıt Öztürk Kanal D. -Yılın Radyo Programı Muzo ile Yastık Sohbetleri Tatlıses FM. -Yılın Filmi Babam ve Oğlum. -Yılın Sinema Yönetmeni Çağan Irmak-Babam ve Oğlum. -Yılın Film Senaryosu -Babam ve Oğlum. -Yılın Kadın Sinema Oyuncusu : Hümeyra -Babam ve Oğlum. -Yılın Erkek Sinema Oyuncusu :Çetin Tekindor- Babam ve Oğlum. -Yılın Yerli Dizisi :Avrupa Yakası –ATV. -Yılın Reklam Ajansı : Medina Turgul BBDO- Opet Gitt Kampanyası. -Yılın Halkla İlişkiler Kampanyası : Kardelenler- Turkcell
1 yorum:
Sayın Hocalarım,
Bana bu fakültede çok şey verdiniz. Sizlere minnettarım. Dışardan gelenlerin ise anılarını anlatarak zamanımı aldıkları için biraz buruk ayrılıyorum bu fakülteden. Mezuniyete az kala kimsenin canını sıkmak istemem ama bazı yanlışlar da bariz bir şekilde ortada. Eleştirmeden rahat edemiyor insan. Derslere okula sürekli gelen bir öğrenciyim ama bu anketi hiçbir şekilde görmedim, doldurmadım. Bu hakkımı kullanamadım. Benim de adıma Hurriyet gazetesi yılın varak'ı pardon yılın gazetesi seçilmiş. Bu okulda hangi öğrenci "Şu Çılgın Türkler" kitabını okudu, beğendi ve gönülden bu kitap bu ödülü hakkediyor dedi. Tercihini bu şekilde kullandı. Bu fakültede bizlere hep şunu öğretmediniz mi? Bu medyanın yanlışlarını özellikle Hürriyet gazetesini bol bol eleştirmediniz mi? Peki bütün bu öğrettikleriniz boşa mı gitmiş? Biz öğrenciler sizin anlattıklarınızın tersini mi anlıyoruz?
Yorum Gönder