Artık üniversitelerde iki “aşırı uç” vardır:
(1) Türban karşıtı ÜAK’a katılan rektörler ve
(2) Türban yandaşı 2. Cumhuriyetçiler...
Bu her iki “aşırı uç” da yasaları ve/veya yargı kararlarını, ya birini ya da diğerini veya her ikisini birden görmezlikten gelerek suç işlemektedirler. Hukuka uymak iki “hükme” uymak demektir: Yasa hükümlerine ve Yargı hükümlerine.
Hukuk, Uluslararası antlaşmalar, Anayasa, Yargı kararları, Yasalar, Yönetmelikler, Örf ve adetlerle birlikte vicdanî kanaatten oluşur.
Üniversiteler Arası Kurul’a 56 üniversite katılmadı. Kurul’un toplanmadan en az 5 gün önce haber vermesi gereken YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bilgi verilmediği öğrenildi. Böylelikle YÖK Başkanı Özcan’ın belirttiği gibi toplantının illegal olarak gerçekleştiği ortaya çıktı. ODTÜ’de Akdeniz Üniversitesi Rektörü Mustafa Akaydın başkanlığında toplanarak bir bildiri yayınlayan ÜAK’a üniversitelerden katılım az oldu. 199 üyesi olan ÜAK toplantı yeter sayısını kıl payı geçen 103 akademisyenle bir araya gelebildi. Mustafa Akaydın’ın yeteri katılım olduğunu söylediğini vakıf üniversitelerinden de sadece 3’ü toplantıya katıldı. Kurul üyesi 28 vakıf üniversitesinden Maltepe, Bilim ve Başkent hazır bulundu. Bununla birlikte bazı akademisyenlerin toplantıya destek için gelmediği, ortamı yumuşatmak için geldiği bildirildi. Toplantıya 31 devlet üniversitesi rektörü ve kurul üyeleri de katılmadı.
Toplantıya katılmayan üniversiteler şöyle:
Balıkesir, Bilecik, Boğaziçi, Bozok, Çukurova, Dicle, Osmangazi, Fırat, Gazi, Gaziantep, Gaziosmanpaşa, Harran, Karabük, Kırtlareli, Kırıkkale, Kilis, Mimar Sinan, Mustafa Kemal, Nevşehir, Osmaniye, Rize, Selçuk, Siirt, Süleyman Demirel, Trakya, Uşak ve Yüzüncüyıl.
2 yorum:
Katıl(a)mayan üniversiteler listesi yanlış!
bir önceki yazı, bir kez daha tekrarlanmalıdır:
"... kız öğrencilerin kılık kıyafetlerini yaşadığımız medeniyetin gerisine götürmek ülkenin modernleşmesi değil, daha da geri gitmesine neden olur... Medeni ülkelerde insanların nasıl giyindiği çok açık ortadadır....Düşünce özgürlüğü ileriye atılan adımlar için geçerlidir... Geçmişteki yanlışlıkları savunarak özgürlük isteyemezsin. Özgürlük, modernlik ve demokrasi üzerine kurulur ama demokrasi sandığın gibi o kadar herkesin her istediğini, her an yapabilmesi demek değildir. Düşünce özgürlüğünün hedefi demokrasi ve sosyalizmin gelmesi içindir, gericiliğin değil...... Bana bütün imza atan arkadaşlarınla beraber bilim üretimi yapan bir İslami ülke ya da kişi gösterirseniz çok memnun olurum... Ama ben size eğer bir gün sormak aklınıza gelirse, onların bilimsel olan nelere karşı çıktıklarını gösteren bir çizelge sunabilirim. Fazla merak edeceğinizi sanmıyorum ya...... Babamız Aziz Nesin'in en büyük eleştirmeni olarak Korkudan Korkmak ya da Ah Biz Ödlek Aydınlar kitaplarını birkaç kez daha oku... Babam haklıymış, onun en büyük eleştirmeniymişsin ama yüzüne söyleme cesareti gösterememişsin..."
Doğru listeyi bekliyoruz...
O görüşlere kısmen katıldığımızı biliyorsunuz. Üniversitelerde, başımıza türban örenlerin tamamını (12Martçı/Eylülcü laikçiler ve dinciler ve iktidarları için türbana karşı olup, başörtüsüne evet diyen rektörleri)deşifre etmek için, üniversitelere özgürlük alanı getirecek olan türbanın üniversitelerde serbest olmasını savunuyoruz. Ahmet Nesin'in görüşleri güzel görüşler... Ancak kısmen katılıyoruz.
Vistilef
Yorum Gönder