Kim savunabilir Kemal Alemdaroğlu’nu?
Kim savunabilir Ömer Dinçer’i?
Yaşadığımız süreç laikçilikle, dincilik arasında toptan bir seçim yapmamızın zihinsel ortamını hazırlıyor; bizi, Alemdaroğlu ve Dinçer’in ve ortak maşalarının ülkeyi bölüp parçalayıp, bitirmelerine ortak olmaya zorluyor.
Vistilef olarak:
Bu zemini üniversitelerde onlara vermeyeceğiz.
Biz türbana ve temsil ettiği algıların tümüne karşı olduğumuz gibi, üniversitede türbanlı öğrencinin eğitim hakkının kısıtlanmasına da karşıyız. Biz hukukun, bilimin, akademik özgürlüğün, sözde değil özde, üstünlüğünü savunuyoruz.
Türkiye’de dinin de laikliğin de özgürce yaşanabildiği; laiklikle, dindarlığın eşit muamele gördüğü 1919-1939 dönemi arasına, tüm yaptırımlarıyla, yeni teknolojiler ve uluslararası koşullarla dönmesini savunuyoruz.
Alemdaroğlu, 1997’den bu yana kazdığı kuyuya düştü... Burhan Kuzu’yu profesör yapmasının ve Bülent Tanör’ü üniversiteden uzaklaştırmasının ahını yaşıyor... Umarız bu kuyuya başkaları da düşmez...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder