Ratinglerin Kralı ALİ EYÜBOĞLU yazıyor
MİLLİYET CADDE EKİ
Televizyon dünyasının Aralık 2011’den bu yana merakla beklediği ‘Reytingte Şike’ iddianamesi nihayet belli oldu. 48 sayfalık iddianamede 14 ‘şüpheli’ var. Peki neydi bu operasyon? Hatırlarsanız Aralık 2011’de polis, büyük yankı uyandıran bir operasyon yapmıştı. Polisin baskın yaptığı yerler arasında televizyon dünyasının önde gelen yapım şirketleri Ay Yapım, Medyapım, Tims ve TMC de vardı. Polis, ‘Kuzey Güney’, ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’, ‘Yaprak Dökümü’, ‘Ezel’, ‘Muhteşem Yüzyıl’ ve ‘Adını Feriha Koydum’ gibi dizileri çeken bu şirketlerin deneklere para ve hediye vererek reytingleri manipüle ettiği iddiasıyla yapmıştı bu baskını. Açıklanan iddianamede ne bu şirketlerin reytinglerde manipülasyon yaptığına dair tek satır var ne de sanık-şüpheli olarak adları... O dönem ortaya atılan iddiaların, yazılanların hepsi ‘yalan’ oldu! ‘Reytingte Şike’ iddianamesinde Ay Yapım, Medyapım, Tims ve TMC’ye yönelik suçlama yok, ama aralarında denetçi Uğur Çağlı’nın da bulunduğu 14 kişi ve AGB’ye reyting ölçüm sistemi hakkında ciddi iddialar var.
NEREYİ TUTSAN ELİNDE KALIYOR
İddianamede reyting ölçüm sistemine dair öyle iddialar var ki, biri bile doğru çıkarsa AGB Nielsen’in yıllarca kamuoyunu yanılttığı anlamına gelir bu. İşte savcının dile getirdiği o iddialardan 10’u:
1. AGB Nielsen’in panel sayısı kamuoyuna hep 2 bin 500 olarak duyuruldu ama şirket hiçbir zaman bu sayıya ulaşmadı. TÜİK’in tespitine göre AGB, il ve ilçe bazında da talep edilen sayının çok altında kaldı. 2. TİAK, AGB Nielsen’i denetlemek üzere Uğur Çağlı’yla anlaştı ama sözleşmede denetçinin parasını AGB Nielsen’in ödeyeceği yazılı. Denetimin şeklen yapılması demek bu. 3. Bazı illerdeki panel sayısının, olması gereken hane sayısının iki katı olduğu ortaya çıktı. 4. Her yıl mevcut deneklerin yüzde 20’sinin değiştirilmesiyle, panelin her beş yılda bir yenilenmesi gerekirken, buna uyulmayarak bazı haneler gereğinden fazla sistemde kaldı. 5. Panelin illere göre merkez ve ilçeler düzeyinde dağılımı incelendiğinde bazı bölgelerde olması gereken illerin olmadığı farklı, illerin bir arada değerlendirildiği anlaşıldı. 6. AGB Nielsen, Sosyo Ekonomik Statü (SES) düzeyi belli olmayan haneleri panele dâhil etti. 7. AGB Nielsen ayrıca 2009-2011 arasındaki aktif 1177 panel haneden 274’ünde yani yüzde 23,27’sinde sosyal statü değişikliği yaptı. 8. Aynı şekilde 18.02.2009-26.04.2009 tarihleri arasında panel hanelerden 530’unun sosyal statüsünün değiştiği görüldü. Sosyal statüde bu kadar kısa sürede bu kadar büyük bir değişiklik olması beklenemez. 100646 ve 9610143 panel numaralı hanelerin 2009 yılındaki sosyal statüsü A/B iken 2010 ve 2011 yıllarındaki statüsü D oldu. 9. Bir hanede eğitim seviyesiyle sosyal statü doğru orantılıdır. Eğitim seviyesi arttıkça sosyal statünün yükselmesi, eğitim seviyesi azaldıkça sosyal statünün düşmesi beklenir. Ama incelendiğinde eğitim seviyesi artan bazı hanelerin sosyal statüsünün düştüğünü, eğitim seviyesi azalan bazı hanelerinse sosyal statüsünün yükseldiği görülmüştür ki, bu da sosyal statü hesaplamalarında hata yapıldığını göstermektedir. 10. TİAK A.Ş. denetçilerinin 13.12.2011 tarihli raporu, 1000 TL geliri bulunan hanenin A/B grubuna kayıtlı olduğunu ortaya çıkardı.
Şayet doğruysa her biri başlıbaşına skandal.
“Neresini tutsan elinde kalıyor” denir ya, iddianameye göre AGB Nielsen’in reyting ölçümleri de öyle... Panel sayısı hiçbir zaman açıklandığı sayıya ulaşmamış. ‘Sosyal Statü’lerin hiçbiri bilimsel değil. Çünkü ne TİAK üzerine düşeni yapmış, ne de denetçi! Hal böyle olunca AGB Nielsen’in yönetenler, takılmış kafasına göre. Yazık değil mi şimdi yıllarca ‘reytingi düşük’ diye yayından kaldırılan yapımlara ve o yüzden mağdur olanlara? Yuh olsun emek hırsızlığı yapanlara..
Meraklsısı için AA1'in denetçilikten ayrılış mektubu: http://i.mediacatonline.com/Home/HaberDetay?haberid=37589 |
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder