2013 Haziran ayında
yapılan final sınavlarında, “Taksim’e Gidenlere 20 Puan Fazla Vereceğim”
başlığı ile özetlenebilecek, öğrencilerin canlı ve bir toplumsal iletişim laboratuvarında (Taksim
Gezisi’nde) bulunmalarını değerlendiren ve çeşitli adaletsizlikleri önleyen
sivil akademik sorumluluk girişimime ilişkin, bir profesörün kime nasıl ve
neden not vereceği ve ne soracağının tam anlamıyla akademik özgürlük
kapsamında olması nedeniyle, nota tek muhatap öğrenciden başka hiç kimseye
açıklama yapmaya niyetim yok. Bu konuda yapılması gereken açıklamayı zaten
yaptım, ayrıca Rektör Prof. Dr. Yunus SÖYLET’e iki özel mektup yazdım: http://www.vistilefblog.blogspot.com/2013/06/zorunlu-aciklama.html
Yazdığım her iki özel mektuba da “istediği kişilerle paylaşabileceği” notumu
düştüm; aynı hakkım saklıdır.
Ancak görülüyor ki, DeGaulle’ü diktatör
sanan, “soruşturmanın gizliliği” hükmünü bile bilmeyecek kadar cahil olan ve
“yuh artık”, “eyvallah” gibi kahvehane ağzı hitabetten başka sözcük bilmeyen ve kullandığı frekansın KAMU MALI olduğundan bihaber bazı medya
çocukları, adımı da Meltem Ünal ERZEN ile birlikte anma talihsizliğine uğratarak, saygıdeğer ve adaletli bir rektörü güya zor
durumda bırakıyorlar: Tklyz: http://www.youtube.com/watch?v=gXcciZyDd48&feature=youtu.be
Adli ve idari
soruşturmalar özellikle başlangıç itibariyle gizli yürütülür. Kamusal mal (frekans ve telekomünikasyon altyapısı) kullanan bir medya kuruluşunda yer alan medya çocuklarının Savcı ve Yargıç edalarıyla
cahilliklerinin iftiraya dönüşmüş tıslamalarının sonucunda “soruşturmanın”
aleni hale getirilmesi suçtur. [Bkz: Soruşturmanın
Gizliliği: "Soruşturmanın her safhasında “gizlilik” esastır. Yönetmelikte,
gizlilik ilkesine istisna getirilmemiştir. Buna uymayanlar hakkında idari
işlemlerle birlikte, duruma göre bu Yönetmeliğin veya “Yükseköğretim Kurumları
Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği"nin hükümleri
uygulanır (m.38)" http://hukuk.omu.edu.tr/UserFiles/srehber.pdf (III BÖLÜM, 2. Madde)]
Bu çerçeve içinde Taksim
Gezisi olaylarını mesleğim açısından tam anlamıyla (akademik, toplumsal ve bilimsel) destekleyen bir öğretim üyesi olarak, dinsel
duyarlıkla alay eden bir yaklaşımın sahibi bir “meslektaş” (Meltem Ünal ERZEN) ile aynı anda anılmayı
kabul etmiyorum ve kendisinin tüm hareket tarzına hiç bir sempatimin ve desteğimin bulunmadığını tüm öğrencilere açıklıyorum. Kendisini dinsel alaysılığından dolayı kınıyorum.
Ancak benimle aynı anda medya çukurunda anılmasını sağlayan ve takipçilerine gönderdiği tweet’te
yer alan ifadelerin, dinsel duyarlığa her ne kadar alaysı bir yaklaşım içerse
de, hakaret içermediği ve ifade özgürlüğü kapsamında Anayasal korunma altında olduğunu ilan ediyorum.
Yukarıdaki açıklamamı sadece öğrenci kamusuna
duyuruyorum.
Bu vesile ile öğrencilere kaynak olarak ders notu şeklinde sunduğum yazılarımın linklerini de bir kez daha paylaşıyorum:
http://www.adilmedya.com/taksim-gezisi-isyani-h37097.haber 05.06.2013
http://www.adilmedya.com/taksim-gezisi-isyani-nasil-sonlanmali-h37176.haber 10.06.2013
http://www.adilmedya.com/saskinlarin-komplosu-h37575.haber 01.07.2013
Bu vesile ile öğrencilere kaynak olarak ders notu şeklinde sunduğum yazılarımın linklerini de bir kez daha paylaşıyorum:
http://www.adilmedya.com/taksim-gezisi-isyani-h37097.haber 05.06.2013
http://www.adilmedya.com/taksim-gezisi-isyani-nasil-sonlanmali-h37176.haber 10.06.2013
http://www.adilmedya.com/saskinlarin-komplosu-h37575.haber 01.07.2013
Prof. Dr. Veysel BATMAZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder