Aşağıda okuyacağınız yazı bir Gazeteci tarafından yazılmış. Hem de iyi bir Gazteci tarafından. Acı gerçekleri söylüyor. Tek çözüm var: İletişim Fakülteleri müfredatlarını gözden geçirmeli, teknik eğitimden çok teorik eğitime ağırlık vermeli ve mezunlarına daha geniş yelpazede bir iş sahası olanağı sunmalı. Bu yönetimlerle İletişim Fakülteleri yürümüyor... Vistilef
Murat Ongun
Habertürk
Murat Ongun
Habertürk
İletişim Fakültesi Yalanı
15.01.2007 saat: 15:08
Askerdeyim. 128 kişilik kısa dönem koğuşunda herkes ayakta.
Komutan seslendi:"Mühendisler el kadırsın"
128 kişinin 100'ü ellerini kaldırdı.
Komutan tekrar seslendi:"Makina mühendisleri el kaldırsın"
90 eli havada gördüm.
Türkiye geneline yorumladım ve "Bu ülkede makina başına bir makina mühendisi
düşüyor herhalde" dedim.
Şimdi aynı tehlikeyi iletişim fakültesi mezunları için görüyorum.
Türkiye'deki iletişim fakültülerinin sayısı 30'u aştı.
Kaba hesap ile, Türkiye'deki iletişim fakülteleri her yıl 10 bin civarında mezun veriyor.İlginçtir, "meslek"olarak görmediğim bir iş için her yıl 10 bin aday resmi olarak yerini alıyor.Bir de, en az bu kadar başka okullardan mezun olup da, basın camiasına girmek isteyenler var.
"Gazetecilik meslek değil, uğraştır" diyor Çetin Altan. Ben de aynı fikirdeyim. Bir İletişim Fakültesi mezunu olarak bugün doktorluk ya da avukatlık yapamam. Ama bugün doktorlar ve hukukçular yasal olarak gazetecilik yapabilir.Hatta marangozlar bile.
Eğer gazeteci olmayı başarabilirlerse tabii.
1993 yılında bu ülkede 5 tane İletişim Fakültesi vardı.
Sınıfım 100'ü aşkın öğrenciden oluşuyordu. Şu an medyada bulunan arkadaşlarımın
sayısı iki elin parmağını geçmez. Küçük bir bölümü de halkla ilişkiler sektörüne
girdi.
Peki, ya diğerleri? Kimi baba mesleğine devam etti,kimi ABD'ye gidip restoran
açtı,kimi "serbest meslek" yapmaya başladı.Yani, Türkiye'de sadece 5 tane
iletişim fakültesi varken manzara böyleydi.
Bugün sayı 30'a çıktı.
Çok açık olarak hem devlet hem de vakıf üniversiteleri şu an öğrencileri aldatıyor.Mezunlarının işsiz kalacağını bile bile öğrenci çekmek için fakülte açıyorlar.Son yılların en büyük skandalı burada yaşanıyor.Medyada her yılbaşı onlarca tecrübeli çalışan kapı dışına konuluyor. Yani, yeni mezunlardan on adım önde olan yüzlerce kişi işini kaybedebiliyor.
Peki, yeni mezunların bu ortamda şansı ne kadar?
İşte bu noktada İletişim fakültelerinin şu soruların yanıtını vermeleri gerekir.
1) Bu zamana kadar toplam kaç öğrenci mezun ettiniz?
2) Bu öğrencilerden kaçı medyada istihdam edildi?
3) Mezunlarınızın iş bulma oranı nedir?
Bir daha değil, bin kere dünyaya gelsem yine gazeteci olmak isterim.
Bir daha değil, bin kere dünyaya gelsem asla İletişim Fakültesi'ne gitmem.
muratongun@haberturk.com
15.01.2007 saat: 15:08
Askerdeyim. 128 kişilik kısa dönem koğuşunda herkes ayakta.
Komutan seslendi:"Mühendisler el kadırsın"
128 kişinin 100'ü ellerini kaldırdı.
Komutan tekrar seslendi:"Makina mühendisleri el kaldırsın"
90 eli havada gördüm.
Türkiye geneline yorumladım ve "Bu ülkede makina başına bir makina mühendisi
düşüyor herhalde" dedim.
Şimdi aynı tehlikeyi iletişim fakültesi mezunları için görüyorum.
Türkiye'deki iletişim fakültülerinin sayısı 30'u aştı.
Kaba hesap ile, Türkiye'deki iletişim fakülteleri her yıl 10 bin civarında mezun veriyor.İlginçtir, "meslek"olarak görmediğim bir iş için her yıl 10 bin aday resmi olarak yerini alıyor.Bir de, en az bu kadar başka okullardan mezun olup da, basın camiasına girmek isteyenler var.
"Gazetecilik meslek değil, uğraştır" diyor Çetin Altan. Ben de aynı fikirdeyim. Bir İletişim Fakültesi mezunu olarak bugün doktorluk ya da avukatlık yapamam. Ama bugün doktorlar ve hukukçular yasal olarak gazetecilik yapabilir.Hatta marangozlar bile.
Eğer gazeteci olmayı başarabilirlerse tabii.
1993 yılında bu ülkede 5 tane İletişim Fakültesi vardı.
Sınıfım 100'ü aşkın öğrenciden oluşuyordu. Şu an medyada bulunan arkadaşlarımın
sayısı iki elin parmağını geçmez. Küçük bir bölümü de halkla ilişkiler sektörüne
girdi.
Peki, ya diğerleri? Kimi baba mesleğine devam etti,kimi ABD'ye gidip restoran
açtı,kimi "serbest meslek" yapmaya başladı.Yani, Türkiye'de sadece 5 tane
iletişim fakültesi varken manzara böyleydi.
Bugün sayı 30'a çıktı.
Çok açık olarak hem devlet hem de vakıf üniversiteleri şu an öğrencileri aldatıyor.Mezunlarının işsiz kalacağını bile bile öğrenci çekmek için fakülte açıyorlar.Son yılların en büyük skandalı burada yaşanıyor.Medyada her yılbaşı onlarca tecrübeli çalışan kapı dışına konuluyor. Yani, yeni mezunlardan on adım önde olan yüzlerce kişi işini kaybedebiliyor.
Peki, yeni mezunların bu ortamda şansı ne kadar?
İşte bu noktada İletişim fakültelerinin şu soruların yanıtını vermeleri gerekir.
1) Bu zamana kadar toplam kaç öğrenci mezun ettiniz?
2) Bu öğrencilerden kaçı medyada istihdam edildi?
3) Mezunlarınızın iş bulma oranı nedir?
Bir daha değil, bin kere dünyaya gelsem yine gazeteci olmak isterim.
Bir daha değil, bin kere dünyaya gelsem asla İletişim Fakültesi'ne gitmem.
muratongun@haberturk.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder