Add to Flipboard Magazine.

04 Ocak 2007

İLETİŞİM FAKÜLTESİ’NDE CHP-AKP GERİLİMİNDE SON DURUM

İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Edibe SÖZEN’in AKP Genel Başkan Yardımcısı olarak göreve başlamasının hemen ardından, Serdar TAŞÇI, MA, CHP’nin Medya, Siyaset ve İletişim’den sorumlu danışmanı oldu.

Bu iki görev de yasaların izin verdiği ölçüde, öğretim elemanlığı çerçevesinde ifa edilebilecek görevlerdi ancak, gerek Rektörümüzün Sayın Prof. Dr. Mesut PARLAK’ın, Vistilef’in de tam anlamıyla desteklediği, “üniversiteye siyaseti sokmayacağız” ilkesi doğrultusunda, gerekse de, “etik” açısıdan bu tür görevler hassas görevlerdi. Vistilef’in talebi ve ısrarı sonucu, Edibe SÖZEN, İletişim Fakültesi Fakülte Yönetiminden ve Kurullarından istifa etti ve hukuken sakat bir seçim sonucu, Prof. Dr. Nurdoğan RİGEL yerine geldi. (Bu seçimin neden sakat olduğunu Yönetim Kurulu’na sunacağız ve iptal edilmezse gerekirse Mahkemeye başvuracağız.) Serdar TAŞÇI içinse bu tür bir yönetim görevi söz konusu olmadığından, hem Fakülte’deki, hem de CHP’deki görevini sürdürebilirdi.

Ancak son gelişmeler gösteriyor ki, siyaset tam anlamıyla İletişim Fakültesinin içine girmiş durumda.

Çünkü, CHP danışmanı Serdar TAŞÇI, AKP Genel Başkan Yardımcısı olduğundan beri Fakülte’ye çok nadir uğrayan ve Yönetim Kurulu tarafından izinli olmadığını bildiğimiz Edibe SÖZEN’in, iki ay önceki Yönetim Kurulu’nda ısrarlı diretmesi ve hakkında Rektörlükçe LÜZUM-U MAHKEME kararı verilmiş Dekan’ın da önerisi doğrultusunda, 28.12.2006 tarihi itibariye Fakülte’den ilişkisi kesildi.

Serdar TAŞÇI bu hukuksuz idari işlem ve eylemi Mahkemeye taşımış durumda.

Şu andaki görünüm şu: İletişim Fakültesinde, iktidardaki AKP, muhalefetteki CHP’ye karşı hukuksuz girişimlerde bulunuyor. Bu durum, 50/d ile görev yapan bir Arş. Gör.’sinin, doktora süresinde görevinden alınmasını engelleyen Danıştay kararlarına rağmen husumetle sürdürülüyor. Bu apaçık ve tam anlamıyla hukuken sakat bir durum. Görülüyor ki, bu konuda karar verenler hukuken değil, “siyaseten” karar veriyorlar. Serdar TAŞÇI mahkeme yoluyla görevine dönecek ama “siyasete” bulaşan İletişim Fakültesi yara almış olacak.


Yüksek Rektörlük Makamı’ndan, bu konularda duyarsız kalan ve AKP’li Yönetim Kurulu üyesini destekleyen, görevinin bitmesine bir hafta kalmış, görevini bitirmeden önce İletişim Fakültesi Dekan’ının nezdinde sert ve sonuç alıcı önlemler almasını arz ve talep ediyoruz.


Şunu da artık biliyoruz: İletişim Fakültesi’nde artık hiç kimsenin “özlük hakkı” güvence altında değildir.

Hiç yorum yok: