Add to Flipboard Magazine.

12 Ağustos 2007

KATERINA BLUM'UN ÇİĞNENEN ONURU

www.kodadimedya.com 'dan:

BİR MEDYA ANALİZİ..!! Tuğba Özay’ın çiğnenen onuru..!! Tuğba Özay’ın çiğnenen onuru, Katarina Blum’un çiğnenen onuru ile aynıdır.. Aynı zamanda, hiçbir suçları olmadığı bilindiği halde basının yüklenmesi sonucunda içeri atılan Şemdinli astsubayları ile emekli askerlerin ve kitap yazdığı için tutuklanan yazarın çiğnenen onuru da bu olayla aynıdır... Peki ama neden..? Şundan: (ÇOK ÖNEMLİ NOT: Bu yazıda Medya Savaşları'nın da nedenini çözeceksiniz..)

“Mafyanın podyumdaki mankenin müthiş öyküsü..”"BEST OF TUĞBA ÖZAY" FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN...”

Evet, bu başlıklar geçtiğimiz günlerde polis tarafından gözaltına alınan ünlü bir manken Tuğba Özay için yaygın medya tarafından atılmış manşetlerden sadece ikisi..
Türk medyasında sorun vardır, bu sorun maalesef bedenin çok içlerine işlemiştir.. Türk medyası kendisini 4. güç değil de 1. güç olarak görmektedir.. İşte yanlış da burada yatmaktadır.. Ne yazık ki, bu hastalık, mevcut medya patronları tarafından medya yöneticilerine bulaştırılmıştır.. Göz bebeklerin içinde zeka pırıltısı yerine, dolar pırıltısı taşıyan, “baştan çıkmaya” hazır, ahlak ve erdem gibi değerlerden yoksun köşe yazarları ile medya yöneticileri, meslek etiğini adım adım bu noktaya getirmişlerdir.. Bu hastalığın ana göstergesi de medyada haberleri, DOĞRU - YANLIŞ olarak değerlendirmek yerine, “Hangi haber benim çıkarıma ters düşüyor, Hangi haber benim çıkarıma uygun” anlayışının hakim görüş hatta ahlaksızca da olsa ahlaki bir bakış açısı getirmesidir.. Ahlaksız bir durumdur ancak, medya onu ahlaklı görmektedir.. Çünkü kendi öyle istemekte, maddi çıkarına öyle iyi gelmektedir.. Bu ne hazin bir durumdur..!!Ve elbette bu hazin durum, hani o, duygusal eski bir Türk filminin o ünlü “NAMUSLUYMUŞ, NAMUSSUZ..!!” sözünü hatırlatmaktadır..!! Ancak, burada bu söz, tersine çevrilmelidir ve “NAMUSSUZMUŞ, NAMUSLU..” demelidir.. Çünkü, karşımızda “namuslu görünümlü”, hadi o sözü söylemeyelim, bir sürü OMURGASIZ VARDIR... Bunların dini imanı paradır.. Namus, erdem veya ahlak gibi insanlığı taçlandıran kavramları yoktur..!! Şimdi konumuza dönelim.. Yani Tuğba Özay olayına.. Adı geçen şahıs, mankendir.. Üstelik güzel bir mankendir.. Ve elbette, magazin programları ile gazetelerin magazin haberleri arasında sık sık kullanıldığı için toplum tarafından da tanınmaktadır.. İşin, doğasında bu vardır...!! Ancak, özellikle yazılı basının manken Tuğba Özay’ın gözaltına alınmasından itibaren yaptığı yayın mide bulandırıcıdır..!! Attıkları haber manşetleri ise o pek savundukları ve sevdikleri AB yasalarına ters düşmektedir.. Bir insanın yargılanmadan mahkum eden ve toplum vicdanında mahkum olmasına neden olan o manşetler..!! Bakın bunlardan bir tanesi şöyle “Mafyanın Podyumdaki mankeni”.. Adama sormazlar mı, “Siz nereden biliyorsunuz?” diye.. Yoksa siz de mi mafya üyesisiniz.. Söz konusu sizin kızınız olsaydı, bu manşeti, daha ifadesi bile alınmadan böyle hoyratça manşet atılmasına müsaade eder miydiniz..? Ya da bu haberleri okuduğunuzda kalbiniz sıkışmaz mıydı..? Bu nasıl bir ahlaksızlıktır ki, yargılamadan insanları mahkum ediyorsunuz, mahkemeden serbest bırakılsalar bile toplum vicdanında kişileri mahkum ediyorsunuz..? Sizin ne hakkınız var buna..? Kim verdi yetkiyi size..!! Aslında, işte bu yüzden, en büyük mafya siz olmuyor musunuz? Medya, ne zamandan beri hem savcı, hem hakim hem de hapishanedeki gardiyan oldu..?

“İşte size kulandığı viagradan sevgilisinden yediği dayağa, bunaldıkça tüfekle ateş etmesinden polise hakaret etmekten aldığı cezaya kadar mafyanın podyumundaki mankenin müthiş öyküsü...TIKLAYIN”

Evet, bu cümle, bir gazetenin bu işten ne kadar zevk aldığının kanıtlayacak olan haber spotudur..!! Kodadımedya, kimsenin namus bekçisi değildir, olacak da değildir.. Ancak, kamuoyunda “Yargısız infaz” diye bir olgu her zaman tartışılıyorsa, bu örnek “YARGISIZ İNFAZ” olayının tam göbeğidir... Tıpkı, Almanya’da Katarina Blum’un Çiğnen onuru gibi.. Ve yine tıpkı, Şemdinli’de, daha olayın ne olduğu anlaşılmadan işbirlikçi medyacıların suçsuz olduklarını bildikleri halde, hatta astsubayların ifadeleri bile alınmadan suçlu ilan etmeleri gibi..Bu ahlaksız durum, sadece Tuğba Özay olayı için geçerli değildir.. !! Bu garip, gayri ahlaki durum, emekli askerlerin, emekli generallerin hatta yazarların “ÇETE” diye suçlanarak, haklarında her türlü yayın yapılmasında da geçerlidir..!! Dinleme yoluyla elde edilen Telefon görüşmeleri, KANUNLARLA YASAK OLMASINA RAĞMEN gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanmaktadır.. Ancak, medyanın tepe yöneticisi olarak sizin, BAŞBAKANA HAKARETLER ettiğiniz telefon kayıtları yayınlandığında ÖZEL HAYATA tecavüz diyerek feryat figan edeceksiniz..? Oohh, suyundan da koyun efendiler..!! Bunun adına “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu..” demezler mi..? Derler di’mi..? Derler..!! Derler..!!Size yapıldığında, canınız acıyacak ve bağıracaksanız, ama siz hemen hergün başkalarının canını acıtacaksınız..!!İşin tuhaf tarafı, yayınlanması yasal olarak yasak olmasına rağmen, yayınlanması durumu karşısında savcıların ve mahkemelerin ses çıkarmaması, işi çok daha açıklı yapmaktadır..!! Başkalarına geçerli olacak KANUN, size geçerli olmayacak öyle mi..? Bu duruma “Yok yaa, senin annen güzel mi..?” diye sormazlar mı..? Sorarlar.. En azından, yiğitler yiğidi www.kodadımedya.com sorar.. Düşünebiliyor musunuz, insanlar daha yargılanmadan, dosyaları daha savcının önüne gitmeden “ÇETE”, veya “MAFYA” olarak hemen suçlanmaktadırlar..!! Oysa “ne oldum dememeli, ne olacağım demelidir”.. Çünkü, bu işler belli olmaz, bir gün siz de altta kalabilirsiniz.. İşte o zaman “DEMOKRASİ, HUKUK veya kanuni haklar” diye bağırmaya hakkınız yoktur..!! Unutmayın ki, onlara yapılan “Tecavüz”, bir gün size yapıldığında serzenişte bulunmaya hakkınız olmayacaktır..!!Bunlar kabul ettikleri, AB yasalarına bile ters düşmektedirler.. Sıkıysa Avrupa’da insanları böyle suçlasınlar.. Yapamazlar, çünkü orada medyanın 1. Kuvvet değil de 4 Kuvvet olduğunu çok iyi bilirler..!! Eğer oralarda yaparsanız bunun bedelini de ödersiniz.. Hem de yudum yudum..!!

Oysa, MEDYANIN İÇİNE DÜŞTÜĞÜ DURUM BAKIN NASILDIR..Türkiye’de karanlık kafaların sıktığı alçak kurşunlara hedef olarak şehit düşen rahmetli Çetin Emeç, “Yapanın yaptığı yanına kar olarak kaldıkça yine yapacaktır” demişti.. Bu sözü biraz geliştirirsek, “Yapının yaptığı yanına kar kaldıkça, yeniden yapacaktır ve BAŞKALARINA DA ÖRNEK OLACAKTIR..” Dolayısıyla bu ahlaksız durum her geçen gün yayılacaktır.. Toplumun içinde kanser hücresi gibi metastas yapacaktır..!! Eskiden “Haber Namustu”.. Ve haber tarafsız yayınlanırdı.. Yorumu yazarlar yapardı.. Şimdi ise haber, her grubun dünya görüşüne ve maddi çıkara göre, burayı dikkatli okuyalım “Maddi çıkarına” göre şekilleniyor.. Şimdi, her şeye karşı tertemiz kalmış basın mensubu arkadaşlar Orhan Gencebay’ın şarksısında dediği gibi “Düzen bozulmuşsa biz mi yarattık” diyeceklerdir.. Bu soruya verilecek tek bir yanıt vardır..Elbette, siz yaratmadınız ancak, medyanın en ağır sorunu “Ahlaklı gözüküp, ahlaksız olanların” medya üzerine kurduğu kahrolası baskıdır.. Bu da idealist arkadaşların kurtulması gerektiği safralardır..!! “Doğan görünümlü, Şahinlerin” bu meslekte yeri asla olmamalıdır..!!Medya istiyor diye içeri atılan veya toplum vicdanında yargılanmadan “Mahkum” olan o kadar çok insan vardır ki.. İşte, medyanın içine düştüğü son durum maalesef budur..!! Bu durumun; yıllar önce Almanya’da Katarina Bulum’a yapılan ve İletişim Fakültelerinde örnek olarak okutulması gereken “Katarine Blum’un çiğnene onuru” ile daha yargılanmadan medya tarafından mahkum edilen Şemdinli’deki astsubaylar veya yine medya istedi diye “çete” suçlamasıyla içeri atılan yazarların ve emekli subayların çiğnenen onuruyla hiçbir farkı yoktur..!! Tuğba Özay için de durum aynıdır.. Tuğba Özay için atılan o manşetlerdeki “iştah” da yıllar sonra bile hatırlanacaktır.. Tuğba Özay belkei de tutuklanacaktır.. Ama daha savcı karşısına bile çıkmadan bir insanı veya insanları yayın yoluyla mahkum etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur..!! Bakın, Almanya’da 1 defa yapılmıştır ve bu kitaplara konu olmuştur..!! Biz de ise hergün onlarca insana yapılmaktadır ve kimseden ses çıkmamaktadır.. Bu, çok tuhaf enteresan bir durumdur..!!Aslında hazindir..!! Bu durum şunu gösermektedir..Medya düzelmeden, Türkiye düzelmeyecektir..!!
2007-08-11 15:58:41 , http://www.kodadimedya.com/detay.php?id=20013

Hiç yorum yok: