Add to Flipboard Magazine.

10 Haziran 2008

DAHA FAZLA ÖĞRENCİ, DAHA NİTELİKLİ ÖĞRETİM ELEMANI...

YÖK’ÜN ÖĞRENCİ KONTENJANI ARTTIRIMINI DESTEKLİYORUZ...

YÖK, yerinde bir karar vererek, üniversitelerdeki öğrenci kontenjanını % 25 kadar arttırdı...

Bu konuda en “hesaplı” karşı çıkış İstanbul Üniversitesi Rektörü’nden geldi:


İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak,
Üniversitelerde öğrenci kontenjanında artırıma gidilmesi konusunda,

"Çok yanlış birşey. Türkiye'de bu sık sık yapılıyor. Gerçi kontenjan artırımı kulağa hoş geliyor, kamuoyuna da güzel yansıyor ama bana göre çok yanlış. Hesap kitap işi, 3-4 kişinin oturacağı bir odaya 10 kişiyi oturtamazsınız, sıkıntı olur. Ben bunun uygun olmadığını, en azından üniversiteler arasında konuşulması gerektiğini ve hesap kitapla yapılabileceğini söylüyorum."

şeklinde konuştu. (Kaynak: cihan haber ajansı, 1 Haziran 2008, haberi altta)

Rektör Prof. Dr. Parlak, dersleri boş geçen, anfileri dolmayan, tıp fakültelerinde öğretim üyesi başına 1.8 (2-iki diyelim) düşen, koca ve atıl bir üniversite yöneticisi olarak, “hesap kitapla” kontenjan arttırımından söz ediyor.

Hesap kitap açık: Tıp fakültelerinde büyük bir öğrenci azlığı vardır. Diğer fakültelerde ise durum, yine de dünya ortalamalarının altındadır (öğrenci sayısı çok azdır). Örnek mi? İletişim Fakültesi’nde okuyan öğrenci sayısı 1366’dır. Bu fakültede çalışan öğretim üyesi sayısı ise (Yrd. Doç; Doç; Prof) 42, tüm öğretim elemanları (okutmanlar ve araştırma görevlileri dahil) 70’tir. Yani bu Fakülte’de, bir çok dersin boş geçmesine, bir çok dersin ise kalitesiz ve yetersiz verilmesine karşın, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 31; tüm öğretim elemanlarına göre ise, 20’dir. Dünya’da “öğretim üyesi/öğrenci oranı” kategorisinde en iyi ilk sıralardadır. Anfileri boş, derslikleri en az 2500 öğrenciye yeterlidir.

İstanbul Üniversitesi’nde 2007-2008 yılı içinde okuyan öğrenci sayısı, (Lisansüstü ve ikinciş öğretim dahil) 60027’dir. Aynı dönemde öğretim üyesi sayısı (Yrd. Doç; Doç; Prof) 2462’dir. Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 24’dür. Eğer toplam öğretim elemanı (okutman ve araştırma görevlisi dahil) üzerinden bir hasaplama yapacaksak, ki bu daha doğrudur, 5139 öğretim elemanın çalıştığı İstanbul Üniversitesi’nde, öğretim elamanı başına, tam 11 öğrenci düşmektedir. (Kaynak:
http://www.istanbul.edu.tr/ 2007 Faaliyet Raporu).

Amerikanın ve dünyanın en önemli üniversitelerinde öğretim üyesi/öğrenci sayıları ise şunlardır (ilk yüz üniversite içinde):

İstanbul Üniversitesi 24.3 veya 11.2

Duke Üniversitesi 11
Harvard Üniversitesi 17
Pekin Universitesi 33
Tomsk Devlet Üniversitesi-Rusya 35
Johns Hopkins Üniversitesi 37
Princeton Üniversitesi 39
Colombia Üniversitesi 40
Helsinki Üniversitesi 41
King’s College London 45
Dartmouth Colllge- ABD 49

Kaynak:
http://www.topuniversities.com/worlduniversityrankings/results/2007/criteria/staffstudent_ratio/

İşte hesap... Dışarıda 1.5 milyon öğrenci, bunların en az % 70’i yeni mezun, üniversite beklerken, İstanbul Üniversitesi’nde dersler ve anfiler boşken, Rektör, hesaptan kitaptan bahsediyor. Hem de, üniversite içinde değil Malatya’da:


İşte hesap, işte haber:

Malatya'da açıklamalarda bulunan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Mesut Parlak, "Bu ulus bizim, bu insanlar bunun hesabını soracak. Bu çok uzun değil" dedi. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mesut Parlak, "Bu ulus bizim, bu insanlar bir gün bunun hesabını soracaklar. Bu da çok uzun değil." dedi.


İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mesut Parlak, Malatya'da işadamı Ekrem Dernek tarafından babası Hasan Dernek adına yaptırılan sağlık ocağının açılışına katıldı.


Burada basın mensuplarının sorularını cevaplayan Parlak, üniversitelerin kadro sorunu ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: "Ülkede herşey tartışılıyor ama sonuç yok. Bir şeyi tartışmak için uzmanı ile oturup konuşmak lazım. Öyle çıkıp da ortalıkta kulağa hoş gelsin sedaları ile bir takım beyanatlar vererek bu ülkeyi bir yere taşıyamazsınız. Bu ulus bizim, bu insanlar bir gün bunun hesabını soracaklar. Bu da çok uzun değil."
Haziran ayında yapılacak rektörlük seçimlerinin hayırlı olmasını dileyen Parlak, "6 aday seçiliyor, YÖK 3'e indiriyor, Cumhurbaşkanı da atıyor kimsenin yapacak birşeyi yok. Üniversitelerde öğrenci kontenjanında artırıma gidilmesi konusunda ise "Çok yanlış birşey. Türkiye'de bu sık sık yapılıyor.


Gerçi kontenjan artırımı kulağa hoş geliyor, kamuoyuna da güzel yansıyor ama bana göre çok yanlış. Hesap kitap işi, 3-4 kişinin oturacağı bir odaya 10 kişiyi oturtamazsınız, sıkıntı olur. Ben bunun uygun olmadığını, en azından üniversiteler arasında konuşulması gerektiğini ve hesap kitapla yapılabileceğini söylüyorum." şeklinde konuştu.

Kaynak: Cihan Haber Ajansı, 1 Haziran 2008

YÖK’ün kontenjan arttırımı azdır, bile... Mezunların iş durumlarını ne yapacaksınız diye soranlara cevabımız ise, yılda 200 kişilik bir istihdama sahip olan medya sektörü ve 1000 kişilik istihdam açığı bulunan tüm iletişim sektörleri için, 35 tane iletişim fakültesinden mezun olan ortalama, 8000’e yakın mezunu ne yapıyorsanız, onu yapacaksınız... Ya da, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde uygulayacağımız gibi, öğretim elemanı sayısını 35’e düşüreceğiz. Devlet boşuna para ödemekten kurtulacak.


Hiç yorum yok: