Add to Flipboard Magazine.

14 Temmuz 2005

DKM'DE YAYINLANAN HABER ve SANSÜRLENEN YORUMLAR:





İ.Ü. İLETİŞİM FAKÜLTESİ TSE'DEN KALİTE BELGESİ ALDI..
.

Dekanlığını Prof. Dr. Suat Gezgin'in yaptığı İstanbul Üniversitesi
İletişim Fakültesi, TSE'den 'TS EN ISO 9000:2001' belgesi aldı. Fakültede TSE belgesi alma çalışmaları 1 buçuk yıl önce başlatıldı ve TSE Mart ayında başvuruyu kabul etti. Sonucu ise Haziran ayında fakülteye bildirdi. İletişim dünyasına hayırlı olsun...

YORUMLAR:

Re: İ.Ü. İLETİŞİM FAKÜLTESİ TSE'DEN KALİTE BELGESİ ALDI... ()09.07.2005

Gönderen: Mehmet GENÇ
E Mail: YOK
Yorumu: Yazıklar olsun bu fakülteye bu belgeyi verenlere.. Böylece Türkiye'de bu belgeyi alan kurumların imajları gözümde sıfır oldu. Bu fakülte her anlamda dökülüyor. Kalite belgesi almak kim, bunlar kim.. Yazıklar olsun diyorum.

Re: İ.Ü. İLETİŞİM FAKÜLTESİ TSE'DEN KALİTE BELGESİ ALDI... ()09.07.2005
Gönderen: AZİZE GÜNBAY

E Mail: azgün@yahoo.com
Yorumu: Ne eğitim veriliyor bu okulda, ne de seviyeli bir iletişim var. Herkes herkesi jurnalliyor sadece. Journalizmin buz olduğunu sanan bu yönetime TSE belgesi mi verildi. Helal olsun ve hayırlı olsun. Vatana millete de hayırlı olsun.

Re: İ.Ü. İLETİŞİM FAKÜLTESİ TSE'DEN KALİTE BELGESİ ALDI... ()09.07.2005
Gönderen: Serdar Taşçı

E Mail: serdartasci@hotmail.com
Yorumu: İletişim Fakültesi kalite belgesi almış, pes doğrusu…!Akıl var, fikir var; görülenler, yapılanlar, yaşananlar var… Hiçbir bilimsel ve hukuksal standardın olmadığı, hatta Atatürk resimlerinin bile yanlış tarihlendirildiği bir fakültede kalite nerededir? Bu fakülte, bilim camiasında nerededir? Fakültede 2547 sayılı yasaya uygun idari ve akademik bir yapılanma yıllardır yoktur. Yasal bir Fakülte Kurulu ile yasal bir Yönetim Kurulu yıllardır yoktur. Bölümler yoktur, tüm bölümlerin tek başkanı 2547 sayılı yasanın amir hükümlerine rağmen yıllardır dekandır. Yasa ihlal edilmektedir. Bu durum yasal olmadığı gibi, etik de değildir.Dekan, tüm hukuksal itirazlarımıza ve başvurulara rağmen, yasal olmayan bu uygulamalara devam etmekte, kamu hukukunun geçerli olduğu bir yerde, kimse buna karşı bir yaptırım yoluna gitmemektedir.Bölümler işlememektedir. Bölüm kararları, her hangi bir tartışma sürecine dayanmadan, hatta çoğu zaman bölüm öğretim üyelerinin haberi bile olmadan dekanın şahsi kararları olarak güncellik kazanmaktadır. Dersler yapılmamaktadır. Yapılan pek çok ders bir iki sayfalık notlarla yapılmakta, vize ve final sınavlarına bu notlarla gidilmektedir. İhtiyaca göre değil, kişiye göre ve iletişim eğitimi ile doğrudan ilgisi olmayan dersler öğrenciye okutulmaktadır. Yüksek Lisans ve Doktora tez danışmanlıklarının tamamına yakını, akademik gelenekleri adete ezerek, dekanda toplanmıştır. Bir dönemde, dekanın yaptığı tez danışmanlığı sayısı yaklaşık 30 olarak dillendirilmektedir. Ayrıca, yangından su kaçırırcasına bir iki saat içinde ders programlarının yapıldığı, yeni derslerin konduğu başka bir fakülte var mıdır, diye merak etmekteyim.Öğretim elemanları kadro beklentisi yahut yasaya rağmen fakültede tek otorite olan dekanın şiddetine maruz kalmamak için gerçekleri dillendirememekte, bu nedenle kamu görevlerini ve bilim adamı onurunu ihlal etmeleri cebren sağlanmaktadır. Kamu görevinin gereği olan her koşulda yasayı dekana rağmen savunmak ise, dekan tarafından sürekli soruşturma tehditlerine neden olmaktadır. Hala Alemdaroğlu geleneği devam etmekte, öğretim elemanlarını özlük haklarına ilişkin her tür hukuksuzluk yapılmaktadır.Fakültede üds ya da kpds gibi dil sınavlarını geçemeyen yani dil bilmeyen kişilere onlarca yabancı yayın gösterilmektedir. Bu yabancı yayınların fakültenin yaptığını varsaydığı uluslararası sempozyumlarda asistanlara yazdırılan metinlerden oluştuğu bilinmektedir.Fakülte dergisi, hiçbir bilimsel standarda sahip olmayan, pek çoğu kaynakça yetersiz yazılarca puan için yayınlanan bir dergi konumundadır. Pek çok kişi, sadece bu dergide aldığı puanlarla akademik yükselme beklemektedir. Dergi hakemsizdir.Fakülte binası çürüktür.Dahası var…Dekan tüm bu hukuksuz eylemlerinde, Alendaroğlu geleneğinden gelme bir alışkanlıkla kendisini kanun yerine koyduğu için, hukuki gerekçe aramamaktadır. Anımsanacağı gibi, Alemdaroğlu hukuksuzlukları nedeniyle görevden alınmak için YÖK tarafından Cumhurbaşkanlığına teklif yapıldığı sırada, Alemdaroğlu geleneğine sahip çıkan dekan, 21 Eylül 2004 tarihinde kendi imzası ile Cumhuriyet Gazetesi’nde Alemdaroğlu’nu savunan propagandif bir yazı yayınlamıştır. Bu yazıda, Alemdaroğlu’nun görevden alınmak istendiğinin gerekçelerini yazısında şöyle dile getirmektedir, aynen aktarıyorum: ‘Biliyor ve inanıyoruz ki, Kemal Alemdaroğlu görevden alınmak isteniyor, çünkü:Çünkü Alemdaroğlu tek dili savunuyor… Çünkü Alemdaroğlu tek devleti savunuyor… Çünkü Alemdaroğlu tek vatanı savunuyor… Çünkü Alemdaroğlu tek ulusu savunuyor… Çünkü Alemdaroğlu tek bayrağı savunuyor…’Sormak gerekiyor, hukuksuzluğu yüzünden görevden alınan Kemal Alemdaroğlu ve onu savunan ve her tür baskıyı ondan destek alarak yapan dekan; tek dili, tek devleti, ulusu, bayrağı savunurken; İstanbul Üniversitesi’nin onuru, hukuk ve bilim diyen bizler ile YÖK ve Cumhurbaşkanlığı mı çok devleti, çok bayrağı, çok dili savunuyoruz? Tabii ki hayır. Dekan’ın Atatürk’çülüğünden hep şüpheliydim. Bu şüphede haksız olmadığımı her seferinde teyit ettim. En son fakültede Atatürk’e resim yolu ile yapılan saldırı ve saygısızlığı tespit edip gündeme getirdim. Olay şuydu:‘İki tane tıpatıp aynı resim var, karşı karşıya asılmışlar, Resimlerden biri Öğr.Gör. İrfan Çiftçi dostumuzun odasının yanında, diğeri de tam karşısında. Resimler tıpatıp aynı an’a ait ama altlarında yazanlar çok farklı ve tutarsız. Bakınız, iki tıpatıp aynı resmin altında neler yazıyor:Resim 1: ‘1925; Atatürk şapka inkılabı nedeniyle Bursalılara konferans verirken’ Resim 2: ‘Atatürk 1927 yılı yazında Dolmabahçe merdivenlerinde’ Ek bir yorum yapmaya gerek yok sanırım…Yorum tüm bilim ve basın kamuoyunun… Dilerim fakültemiz, bir gün gerçekten kalite ile donanır…Hukuk geçerli olur, bilim yapılır ve yaşanır…

Serdar Taşçı
İstanbul Üniversitesi Öğretim Elemanı

Re: İ.Ü. İLETİŞİM FAKÜLTESİ TSE'DEN KALİTE BELGESİ ALDI... ()10.07.2005
Gönderen: M.Metin Yüksel

E Mail: metin_yuksel@mynet.com
Yorumu: Neyin Belgesi!Ben bu okulda uzun yıllar okudum. Bu okul başından beri bu kadar kötü olmamıştı. Bölümleri kapalı, anabilim dalları yok. Daha doğrusu hepsi muhterem ve muhteşem dekanın başkanlığında asgari üniversiter gerekleri bile yerine getirmeyen bir kurum.Yılarca bir sürü ad altında dersini aldığım Suat Gezgin hiç bir derse ne geldi ne de geldiği bir iki dersinde başınadn sonua kadar ders anlatabildi. En çok ilk on beş dakikada kimin babası ne iş yapıyoru sorup sonra da çok işi olduğunu bahane edip dersi terketti.. Dersleri boş ve öğretim üyelerinin durmadan terkettiği fareli köyün kavalcısı olmuş bir yer. Şimdi buraya bütün bunları yoksayarak bir ödül veriyor ve onu da gerçekten alınmış gibi hava yapılıyor. Bu belge bir takım şeylerin varlığının varsayımı için verilir yoksa yokluğunu varsaymak için değil. Türkiyenin iletişim fakülteleri içinde kalite sıralamasının en gerisinde olan bu okulu böyle bir belge mi kurtaracak. Bunun böyle olduğunu herkes biliyor, özellikle de içinde yaşamış olanlar.


Re: İ.Ü. İLETİŞİM FAKÜLTESİ TSE'DEN KALİTE BELGESİ ALDI... ()10.07.2005
Gönderen: H. Gül

E Mail: hgullu83@yahoo.com
Yorumu: İletişim Fakültesi, 3. sınıf öğrencisiyim. Fakültemize kalite belgesi verilmesi hadisesi skandaldır. Bu fakültede hiçbir bilimsel eğitim ve gerekli ders donanımı yok. Ders vermekten aciz o kadar çok kişi var ki. Öğrenciler arasında bu kötü durum rahatsızlık yaratıyor. Dekan’ın hal ve tavırları bilim adamı olmaktan çok uzak. Hiçbir dersine kendisi girmiyor. Öğrenciler katında imajı sıfıra yakın. Büyük heveslerle kazanıp geldiğim fakültede, hayal kırıklığına uğradım. Tüm öğrenciler başta bu dekan olmak üzere, fakülte yönetiminin bir an önce fakülteye ve üniversitemize daha fazla zarar vermeden çekip gitmesini bekliyor. Aksi halde öğrenciler mutsuz, bilimden uzak ve işsiz diplomalılar olarak yaşamaya mahkum olacaklar… H.Gül

Re: İ.Ü. İLETİŞİM FAKÜLTESİ TSE'DEN KALİTE BELGESİ ALDI... ()10.07.2005
Gönderen: Begüm Boz

E Mail: begum_1979@hotmail.com
Yorumu: Geçen sene bu okuldan mezun oldum ve bu sene Marmara da mastere başladım...Gerçekten Serdar Taşçı hocanın(bizim derlerimize gelmişti ve gerçekten bilgili bir genç akademisyendi) söyledikleri tamen doğru... İ. Ü İletişim de ne var:Tam anlamıyla tek kişiden ibaret bir karikatür var burda. Ülkemiz üniversitelerinin tarihendeki en karanlık dönemi ve en gerici ve faşist yönetimi olan Kemal Alemdaroğlu yönetiminin son kalıntısı Suat Gezgin'in şantaj ve rüşvetli ebleh yönetimi. Bir kere ISO yönetim kalitesi demektir. Bu okulda yönetim yok, bölümler kapatılmış, anabilim dalları bitirilmiş...Hepsinin başkanı Suat Gezgin...Profluğunu bile nasıl aldığı şaibeli olan ve hiç bir ciddi bir şey yazamamış ve hatta konuşamaşı bu kişi tamamen bir çiftlik kurmuş buna da belge veriyorlar.Ben bunun için ISO'yu dava edeceğim. Bir kere yönetsel analize ve klasik yönetim şemasına uymayan yani bölümleri kapalı/ herpsinin sözde başkanı. müdürü vs nin aynı kişi Suat Gezgin olduğu böyle primitif yönetim şeması bir kere Spercer'in ilkel şema dediği şemadır ve bunu uygulayan cezalandırılır.Böyle bir ISO olamaz bayla, bayanlar ve buna inanalar....!!!

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ISO'yu nasıl dava edeceksiniz? Ulusal hukukumuzda yeri olmayan bir kurum, siz TSE'yi mi dava edeceksiniz yoksa. Aman dikkat, bu arada sizi Gezgin dava etmesin, ne yazaık ki kazanır! İfadelerinizden bazıları kesin hakaret içeriyor da...

Medyapoliten dedi ki...

Vistilef Web Sayfasında yayınlanan yazılardan Veysel Batmaz sorumludur; yorumlardan ise yorumu yapan yasal sorumluluk içindedir...

Vistilef adına Veysel Batmaz