Add to Flipboard Magazine.

16 Temmuz 2005

VİSTİLEF'E HOŞGELDİNİZ


ARKADAŞLAR:

Yalçın Küçük’ün güzel bir lafı vardır: Yaptığı işin ciddiyetinden bahsederken, “Ben beş taş oynamıyorum.” der. Yani, bu işe oyun gözüyle bakmıyorum demek ister.

Biz de beş taş oynamıyoruz. AA1 istifa etmiş Dekanlıktan, bence iyi etmiş ve yol göstermiş. Bu konudaki yorumumu DKM’de okumuşsunuzdur.

Hukuksal ve bilimsel olarak yapılmış bir müfredat programı yoksunu; bölüm başkansız, anabilimdalları kurulmamış bir okul, Fakülte değildir. Dekan kurulların kararını UYGULAR, TEMSİLCİDİR, KOORDİNATÖRDÜR; DENETÇİ ve GÖZETMENDİR. Bunları ben demiyorum; YÖK YASASI diyor. Bölüm Başkanı ise, BÖLÜMÜ YÖNETİR. Yani, Dekan yönetici değil, ama Bölüm Başkanı yöneticidir. Fakültenin Yöneticisi ise REKTÖRDÜR. Bu da yasada aynen yazar.

Fakültede ilk önce HUKUK’a uyulur; sonra BİLİM yapılır; sonra da ÖZGÜRLÜK istenir... Sonra da KURUMSAL KIVANÇ duyulur... Orta Çağ’dan beri her yerde böyle bu!

Bütün bunlar ÖĞRENCİLER ve/yani MİLLET içindir; burası bir DEVLET üniversitesidir; beş taş oynamıyoruz.

Beş taş oynamadığımız gibi, biz hiç kimsenin kişilik haklarıyla da oynamıyoruz; kişilik haklarına saldırmıyoruz.

HUKUK’a uyacağını; BİLİM yapanlarla tam bir ÖZGÜRLÜK içinde çalışacağını ilan eden ve kurulların temsilcisi olacağını söyleyen herkesle çalışırız ama bunu YAZILI olarak ilan etmesi gerekli... Ve de UYGULAMASI...

Bir İletişim Fakültesi’nde sansür olamaz. Burada herkes vatan evlâdı... Herkesin hakkı eşit. Yetkileri farklı olabilir ama haklar eşit.

Artık zamanı gelmiştir....

Beş taş oynamıyoruz...

14 Temmuz 2005
Prof. Dr. Veysel Batmaz
Senatör

Hiç yorum yok: