Add to Flipboard Magazine.

31 Ekim 2010

MEDYANIN ÖNÜ AÇILDI: KANTARIN DEĞİL, YILLARDIR MEDYANIN TOPUZUNU KAÇIRIYORDUN..

Hürriyet gazetesi (varakı) yazarı Oktay Ekşi görevinden istifa etti. ("Görevi" neydi?)
Hürriyet gazetesinin Perşembe günkü taşra baskısında yazar Oktay Ekşi'nin köşesinde, HES'ler ile ilgili hukuki sorunları aşmak için yasa taslağı hazırlayan AKP hükümeti üyelerine dönük olarak "Bu zihniyet analarını da satar" şeklinde ifade yer aldı.  Başbakan Erdoğan dün, Ekşi'ye şöyle yüklendi: “Gazetecilik buysa böyle gazetecilerle mücadele etmem, savaşırım. Bunların cibilliyeti bu. Sonra ‘Başbakan neden bu kadar sinirleniyor' diye söyleniyorlar. Eskiden de Başbakanlar, bakanlarla ilgili yazarlarmış. Onlar cevap vermezmiş. Yine öyle zannediyorlar ama öyle değil.” AKP'lilerin yoğun büyük tepki gösterdiği Oktay Ekşi, sonraki yazısında özür dileyerek, "Kantarın topuzunu kaçırdım, özür dilerim" demişti. Ancak tepkiler dinmedi. Hürriyet Gazetesi'nin önünde toplanan grup Ekşi'yi istifaya çağırdı. Akşam saatlerinde de Ekşi'nin istifa ettiği haberi geldi. (soL-Haber Merkezi) http://haber.sol.org.tr/medya/oktay-eksi-istifa-etti-haberi-35193

Vistilef'in Notu: İyi oldu. Oktay Ekşi, süpermarket gazeteciliğinin süperegosu olarak köşeci yazıcılığı yapıyordu. Kullandığı kavramların hepsinin içi boştu. Örnek: (B)Asın Konsey'i dahil, bütün platformlarda bir "iletişim özgürlüğü'nden" söz etmekteydi. Oysa, bilinmektedir ki, iletişimin özgürlüğü olmaz, sadece iletişim araçlarının kullanılması ve ifade özgürlüğü olur. Kullandığı bu boş ve yanıltıcı ve cahilleştirici söz, aynı, "düşünce özgürlüğü" gibi bir boş kelamdı...hoş bir seda olarak bile kalmadı. Ayrıntılı eleştiri için Bkz: Veysel Batmaz'ın kitapları

Hürriyet Varak'ının 36 yıldır başyazarlığını yapan Oktay Ekşi okuyucularına veda etti.
"Okuyucularıma veda
BAZEN habbenin (dam-lacığın) kubbe, kubbenin de habbe yapıldığı dönemlerden geçersiniz. Benim 28 Ekim tarihli yazımın son cümlesinde (nasıl istismar edilebileceğini hesaplayamadan) değiştirdiğim iki kelime buna örnek teşkil etti. Gerçeği olduğu gibi anlatmam anlamak istemeyenlere yetmedi. Bu durumda 1966 yılından beri mensubu olduğum, 1974 yılından beri de “Başyazar”ı sıfatını taşıdığım Hürriyet Gazetesi’nden ayrılmaya karar verdim. Bana ne mutlu ki bunca yıl en iyi patronlarla ve mükemmel gazetecilerle çalıştım. Hepsine içten teşekkür borçluyum. Bugüne kadar ülkem ve mesleğim için hangi görüşleri savundumsa ömrümün sonuna kadar onları savunacağımın bilinmesini isterim."

Hiç yorum yok: