TIPÇI ÖĞRETİM ÜYELERİ EN FAZLA DARBEYİ TIPÇILARDAN YİYOR, HÂLÂ AKILLANMIYOR...
İlkönce haberi okuyalım: "YÖK önünde 31.01.2011 tarihinde yapılan eylemde, Tam Gün Yasası’nın üniversitelerde tam gün çalışmayı ve performansa göre ödemeyi düzenleyen maddeleri protesto edildi."
"Holding değil, tıp fakültesi"
"Cüppeleri ve ellerindeki dövizlerle Ankara, Hacettepe ve Gazi Üniversitesi’nden yaklaşık 300 tıpçı öğretim üyesi eyleme katıldı. Yapılan basın açıklamasında, AKP yönetiminin dayattığı “Üniversite hastanelerinde Parformansa Dayalı Ödeme Sistemi”nin asla kabul edilmeyeceği, öğretim üyelerinin üniversitelerine, emeklerine ve asli görevleri olan nitelikli eğitim ve ülke yararına bilimsel araştırma faaliyetlerine sahip çıktıkları belirtildi. Öğretim üyeleri taleplerini ve tepkilerini “Sağlık Bakanlığı, üniversitemden elini çek!”, “Holding değil, tıp fakültesi!”, Sağlıkta performans sağlığa zararlıdır”, “Performans eğitimi öldürür”, “Hastalarımız sayı değil, insandır!” yazılı dövizlerle dile getirdi." (aa)
Şimdi ise uyarımızı okuyalım: Üniversitelere kene gibi yapışmış bir illet var. Tıpçılar, bir çok üniversitede çoğunlukta olduklarından rektör seçimlerinde tıpçılara oy veriyorlar ve tıpçı rektörleri başa geçiriyorlar. Ve hep onlardan darbe yiyorlar. Bunu en yakından İstanbul Üniversitesi biliyor çünkü üç rektörde tecrübe etti: Berkarda, Alemdaroğlu ve Parlak, üst üste "görev" yaparak, üniversiteyi parlak bir kışla haline getirdi; üzerine de bir hekim olan Sağlık Bakanı tüyü kondurdu: Tam gün yasası ve performansa dayalı gelir.
Üniversitelerin hastanelerle ilgisinin bulunmadığını ve tıpçıların işlerinin eğitim olduğunu, iş gelir muslukları ile oynanınca akıllarına getiren bu hocalar, tıpçı rektörlerle ancak buraya kadar gelebileceklerini görmeliler. Artık, üniversitelerden ellerini çekmeliler. Ya hastanede çalışmalılar, ya da üniversitede. Üniversite hastaneleri ne olacak derseniz, onu biz söylemeyeceğiz. İngiltere'ye bakınca, belki kendileri görürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder