Add to Flipboard Magazine.

28 Ağustos 2005

30 AĞUSTOS ŞANLI ZAFER BAYRAMI HEPİMİZE KUTLU OLSUN!


Veysel Batmaz yazıyor...

KEMAL GÜRÜZ’ÜN REKTÖRÜ KEMAL ALEMDAROĞLU...

YORUM ve ANI:

Yıl, ya 1977 ya da 78. Türkiye malum odaklarca provake edilen sol-sağ çatışmasının tam içinde; her gün gerek sağdan, gerekse soldan 35-40 kişi ölüyor ve taraflardan bir tanesi Mehmet Gül’ün başkanlarından olduğu Ülkü Ocakları; diğeri de DEV-YOL ve onun yönlendirdiği eylemlerle kendi seslerini duyurmak için bağıran diğer CHP ve dışı sol fraksiyonlar. DEV-YOL’un merkezi ODTÜ. ODTÜ’de Kimya Mühendisliği bölümünde asistan olan Kemal Gürüz, Prof. Dr. Tarık Somer’in başkanı olduğu bölümde devamlı, olaylarda adından söz ettiriyor. ÖTK, Kemal Gürüz’e karşı. Çünkü, Gürüz, sağ fraksiyoların sözcüsü; bilhassa da Ülkü Ocaklarının... O sıralarda sağ tandanslı ODTÜ Mütevelli Heyeti, psikoloji bölümünden Prof. Dr. Hasan Tan’ı Rektör tayin ediyor. Beşbine yakın ODTÜ öğrencisi, stadyumda toplanarak haykırıyor: “Hasan Tan ODTÜ’ye rektör olamaz.” 9 aylık boykot ilan ediliyor... Nitekim 9 aylık boykot süresince Hasan Tan ODTÜ’ye rektör olamıyor ve istifa ederek yerini zorunlu olarak atanan Prof. Dr. Ilgaz Alyanak’a bırakıyor. Öğrenciler sevinçli, demokrat ve ilerici bir kimliği var Alyanak’ın. Ama o da bu kez Mütevelli Heyeti üyelerinin baskılarına maruz kalıyor; öyle bir heyet ki bu,ODTÜ’yü tanımıyor; Alyanak’a, ODTÜ’ye bir Atatürk Heykelinin dikilmesini söylüyorlar. Alyanak da, “bakın” diyor, “mütevellisi olduğunuz üniversiteyi tanımıyorsunuz; Türkiye’nin en güzel Atatürk Heykellerinden biri kuruluşundan bu yana Rektörlüğün bahçesinde duruyor; isterseniz hep birlikte gidelim ve çiçek koyalım toplantıdan sonra, görmüş de olursunuz.” Kerhen bu isteği kabul eden Mütevelliler, heykelin önüne gelince, orada zaten bir çelenkin durduğunu görüyorlar; çelenkte “ODTÜ ÖĞRENCİLERİ” yazıyor ve hemen hemen her hafta, kurumuş çelenkler yenisi ile değiştiriliyor. Bir zaman sonra Profesör Alyanak da Mütevellinin zorlamalarına dayanamıyor ve istifa ediyor. Bu kez onbine yaklaşan ODTÜ öğrencileri, Rektörlüğün önünde bir Aralık ayında zemheri soğuğunda yedi saat, “Rektör Göreve” diye bağırıyorlar. Algaz Alyanak istifasını geri çekmiyor ama yerine bu kez, Öğrenci Temsilcileri Konseyi-OTK’nın oy birliği ile seçtiği Ord. Prof. Dr. Cahit Arf geliyor. Arf dünyanın en büyük matematikçilerinden, ODTÜ Akademik Konseyi Başkanı, görevi bir süre gayrı- resmi, temsilî olarak sürdürüyor... Daha sonra, 1980’de malum 12 Eylül. Sonra YOK. Ve Kemal Gürüz’ün hocası Tarık Somer ODTÜ’ye rektör oluyor. Kemal Alemdaroğlu ise YOK’e karşı ayaklanıyor. En büyük YOK karşıtlarından biri halinde her yerde YÖK’ü yerden yere vuruyor... 1987’de YOK’e karşı bildiride imzası var. Şimdi ise, tarihin hazin cilvesi, YOK Rektörü Tarık Somer’in asistanı ve ODTÜ’deki eski Tarık Somer’in eski asistanı, sağ kanat sözcüsü Kemal Gürüz’ün rektörü Alemdaroğlu... Nereden nereye!... Tarih çok trajik...

Şimdi bunlar bir ittifak oluşturmuşlar; bu hale getirdikleri Türkiye’yi kurtaracaklar....
Herkese kolay gelsin...

Prof. Dr. Veysel Batmaz

HABER:

Türkiye’nin İttifakı’ adı altında bir araya gelen ancak ‘nifak’ tartışmasının merkezine oturan ulusalcıların Afyon buluşmasında yaşanan gerginlik dün kavgaya dönüştü. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düzenlediği panelde, kendisini ‘Kemalist Türk milliyetçisi’ olarak tanımlayan Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran’ın, Atatürk’ün her zaman Batı medeniyetine karşı olduğunu söylemesi ortalığı karıştırdı. Yurtkuran’a büyük tepki gösteren ADD üyeleri, rektörü devamlı sağa sola sataşmakla suçladı. ADD’lilerin yoğun tepkileri üzerine Yurtkuran konuşmasını yarıda kesmek zorunda kaldı. ADD’lilerin zorla sakinleştirildiği panelde ‘Türkiye İttifakı’ sloganı da tartışma konusu oldu. Bazı konuşmacılar, ‘ittifak’ yerine ‘birlik’ kelimesinin kullanılmasını istedi. Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran’a gösterilen tepkiyi destekleyen Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı rektörü, ulusalcı çizgide bilindiği ve kendisini böyle tanımladığı için programa davet ettiklerini söyledi. “Böyle bir konuşma yapacağını tahmin etmedik.” diyen Kazancı, panelde rektörün Atatürk hakkında sarf ettiği sözlerin doğruyu yansıtmadığını dile getirdi. Kazancı, “Bazı spekülasyonlara meydan vermemek için ‘rektörün böyle bir konuşma yapacağını bilseydim kendisini davet etmezdim’ demeyeceğim; ama biz çağırdığımız insanları bizim ideolojimiz doğrultusunda konuşsun diye çağırıyoruz. Yanlış bir konuşma oldu, üzüldük.” dedi. Dört oturumdan oluşan ve yaklaşık 20 bilim adamının katıldığı panelin Zafer Haftası kapsamında düzenlenmesine rağmen konuşmacıların, günün anlam ve önemini anlatmak yerine imam hatip liselerine ve hükümete yüklenmesi dikkat çekti. Konuşmacılardan Gazi Üniversitesi Rektörü Kadri Yamaç, meslek liselerini bitiren YÖK’ün uygulamalarından imam hatip liselerini sorumlu tuttu. Oturumda ayrıca siyasi sataşmalar da yaşandı. Habertürk TV Program Yapımcısı Erol Mütercimler’in, Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP), genel başkanını seçme sürecinde gülünç duruma düştüğü eleştirisi Yeniçağ Gazetesi yazarı Necdet Sevinç’ten tepki aldı. Sevinç, “MHP hiçbir zaman gülünç duruma düşecek bir şey yapmamıştır.” dedi. ADD’lilerin Yurtkuran’a gösterdiği tepki ve büyük tartışma ise YÖK’teki icraatlarıyla toplumu geren Kemal Gürüz ile İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu’nun katıldığı son oturumda yaşandı. Kemal Gürüz, Kemal Alemdaroğlu, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç ve Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran’ın konuşmacı olduğu panelde Gürüz’ün, ‘Yakın dostum ve kardeşim’ dediği Alemdaroğlu’na halen ‘rektör’ demesi dikkat çekti. Alemdaroğlu ise, 20 Eylül 2003’te İstanbul Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi Yasa Tasarısı’nı tartışmak için yaptırdığı iki günlük sempozyumdan övgüyle söz etti. Sempozyuma Sadettin Tantan ve Doğu Perinçek gibi birçok ismin katıldığı söz konusu toplantıyla Kuvayı Milliye hareketinin başladığını iddia eden Alemdaroğlu, gelinen noktada ulusalcı güçlere başka gözle bakıldığını söyledi. Türkiye’de meslek liselerinin katledildiğini itiraf eden Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, YÖK’ün icraatlarından imam hatip liselerini sorumlu tutması dikkat çekti: “Söz konusu kurumlar Türkiye’nin başına yıllardır bela oldular. Bela olmaya da devam ediyorlar.” Dogmatik dünya görüşüyle ve imam olarak yetişen kişilerin başka mesleklere kaymasını kabullenemediklerini belirten Yamaç, “Fakat burada bizimle gizli bir şekilde uğraşan bir siyasal iktidar var. Her gün gazetelerde bir üniversite veya üniversite rektörü aşağılanıyor.” diye konuştu. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yurtkuran da Yamaç’ın sözlerini devam ettirerek imam hatiplere hakaret etti. Yurtkuran, Türkiye’de beyinleri şekillendirenleri, “Beynimizi, düşünme sistemimizi, yaşama biçimimizi 700 tane imam hatip okuluna gençleri dolduranlar.” diye tanımladı. Ulusalcıların paneline, ayrıca Yaşar Okuyan, Mustafa Balbay, Hulki Cevizoğlu, Vural Savaş, AKÜ Rektörü Halim Sözbilir ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Akbıyık da katıldı.

28 Ağustos 2005 Afyon

Hiç yorum yok: