Add to Flipboard Magazine.

19 Ağustos 2005

M. ÖZTÜRK VAKASI ve YAZ ORTASINDA "MESAİYE UY" UYARISI

(Veysel Batmaz’dan not: İrfan Hocamızın “kelimelerle oynaması” ithamlık bir şey olarak görülmemeli; suç değil. Ancak, aşağıdaki metinde, “mevcut yönetim,” “birileri bizimle mi oynuyor,” "Yani yönetimdeki, büyüklerimiz aralarında mahsuscuktan öyle mi yapıyorlar? :))))" sözlerinde kelimeler oynamıştır; açıklanmalı... “Harakiri” ne demek, istifa ve gitmek anlamında mı kullanılıyor? Semioloji güzel, tecüahülü arifane olarak da hoş ama artık kelimelerin de çıplak olması gerekli, sadece “kral çıplak” diye bağırmak yeterli değil... Bu arada polemik maçı sonucu: Odabaşı=1, Çiftçi=0) (M.Öztürk Vakası için Bkz: VistilefHaber)


İrfan Çiftçi yazıyor...

Film Sepetinden

“OYNAMAYA AZ KALDI ELLERİM NERDE?”
Aşilyus

Olacak iş değil, Sayın filozof Serdar Taşçı’nın bilumum büyüklerimizle birlikte biz paryalara da gönderdiği “Sokrates’e taş toplattıracak Senatör savunması” nı bizim dizi filmin bir bölümü sandım ve şöyle dursun dedim.

Ama sonra Sayın Senatör Prof. Dr. Veysel BATMAZ’ ın “VistilefHukuk” sitesinde de olayın fotoğrafından “harakiri” sahnesini görünce yine bizim filme bir katkı olur diye kolaj sepetine atıyorum.

Ya da “birileri bizimle oyun mu oynuyor”. Sayın Senatör bendenizi “kelime oyunu” yapmakla itham ediyorlar. Yani yönetimdeki, büyüklerimiz aralarında mahsuscuktan öyle mi yapıyorlar? :)))) Bir yönetim, kendi kendisiyle aynada ancak böyle dalaşır. Mevcut yönetimdeki herkesin tek tek derhal bu durumu gözden geçirmesi, bütün okula ve kamuoyuna durumu ve neler olduğunu açıklaması gerekir.

Hem de yine müthiş bir tesadüf ki; bu okulda olduğunu yani varlığını ancak gazete manşetlerinden öğrenerek insanları keşfettiğimiz bir gün Fakülte yönetim kurulu üyesi ve okulun senatörü bile ve hala “devam yoklamasına” tabi tutuluyor. Büyük gözaltı mı yaşıyoruz neler oluyor? Eğer bu bir maskaralık değilse ne saçmalıktır. İnsanın aklına teşbihler şelalesi akıyor doğrusu.


Bu durumu esefle ve teessürle karşılıyorum ancak. Bin bir umutla bu okulu tercih listelerine yazıp bekleyen binlerce gencecik insan neler bekliyor? Bu yurdu, bu milleti, bu bayrağı (Bkz: Yukarıdaki fotoğraf), bu devleti sevmek demiyorum çünkü biz kimin neyi sevdiğini biliyoruz. Ama insanlar görevelerini yapmalılar. Yeni bir sezon için hazırlık yapılmalıdır. Birimleri yapılandırmak, ders programları ve yeni içerikler, çağdaş seçenekler hazırlamak yerine “bu yaz sıcağında” okuldan skandal ve harakiri sesleri yükseliyor. Ama böyle niyetleri ve idraki olmayan yönetim belki de en iyisini yapıyor yani bu işlerle alakası olmadığı için artık hangi filmdeydi “vazifemiz tepikte” miydi neydi (filmbilimci dostum Hikmet Bey aydınlaştırın lütfen) artık görevinin bittiğine inandığı veya “bu ırmak bataklık oldu artık yıkanmaz” diye idrak ettiği için mi kendi kendisini imha ediyor. İyi de ediyor, yakışıyor…

Ulu Tanrı, ruh sağlığımızı korusun…

Yüce devletimiz de bu çürük binayı değil ama buradaki “istikbalinin evlatlarını” düşünerek mülküne sahip çıksın artık…

İrfan ÇİFTÇİ, Öğretim Görevlisi

Hiç yorum yok: