Add to Flipboard Magazine.

05 Ekim 2005

VİSTİLEF UYARIYOR...


İLETİŞİM “OKULU”AÇILDI;
“İLK HAFTA DERS YOK...”

Üniversitenin ne olduğunu bilmeyen; ders veremeyen; yeni iletişim teknolojilerinden bihaber bazı kişiler, öğrencilere, “ilk hafta ders olmaz” diyorlarmış. Bazıları da “bizim geleneğimiz bu, ilk hafta öğrenci zaten gelmez” diyorlar. Oysa bazılarımız tam 10 yıldır (yazı ile on yıldır) her sömestir ilk haftada ders yapıyor ve derse, eğer o saate tören falan gibi abuk sabuk şeyler konmamışsa, 20-30 öğrenci geliyor. Zaten 250 kişilik sınıflarda, dersi layıkıyle takip eden öğrenci sayısı 50’yi geçmiyor... Sınıfların kalabalık olmasından kaynaklanan bu durum, ders verenlerin sayısının arttırılıp, sınıftaki öğrenci sayılarını azaltılırsa ve bu sayede öğrenci-hoca ilişkisinin daha verimli olması sağlanırsa düzelir. Zaten “bağıl sistem” de başka türlü uygulanamaz.

Üniversitede ders ilk haftada başlar. Dünyanın her yerinde böyledir bu. Üniversite bir “ders” yeridir. Üniversitede her şey ders için yapılır: Makaleler ders için yazılır; araştırmalar derslerde anlatılmak için yapılır; deneyler dersin bir parçasıdır; alan gezileri ve taramaları dersle birlikte olur. Projeler derse destek olmak için yürütülür. Öğretim üyeleri "ders" için "okurlar." “Dersi” olmayan üniversite, hayatında hiç “ders” almamış adamlar tarafından yönetilen üniversitedir. Bu “dersi” ders almamışlara, hiç kuşkunuz olmasın, bu okulda vereceğiz.

Dekanlık acilen, bu tür tavırlara sert tepki koymalı; ders saatlerinde toplantı ve tören yapmaktan vazgeçmeli ve ders vermeyi küçümseyen andavallıları soruşturma açıp, cezalandırmalıdır. Zaten dersin nasıl anlatılacağını bilmeyen "sektör zevatı" bu ders işini iyice sulandırmakta ve bu okulu üniversite havasından çıkartarak, "lak lak" ve "show" yeri haline sokmaktadır. Buna bizim “akademisyenler” de “çanak” tutmaktadır. Böyle yere Fakülte denmez çünkü “faculty,” adı üstünde “beceri, meleke” demektir.

Eğer şu andaki Dekanlık, bazı "akademisyelerce" de kabul ve beyan edilen "ilk hafta ders yok” mavrasını yazılı bir uyarı ile önlemezse, bu "mavrayı" gelecekteki Dekanlık, geçmişe yönelik cezalandırma olarak önleyecektir.

Veyg Editörü

Hiç yorum yok: